Rock Müziği severim ama ...
Bugün şiirle ilgili bir sayfada , şair , şiirin düzyazıdan farkını dile getirirken "...Gerçeğin zamanı yaşadığımız an'dır ve bu gerçeği kavrayan düzyazı değil, şiir olacaktır. Düzyazı, şiirden daha çok işi zamana bırakır: Şiir ise kanayan yaraya seslenir. " (Bknz: http://www.behramoglu.com ) diyerek düşüncelerini dile getimiştir .
Şuraya gelmek istiyorum : Müzik içinde benzer bir durum rahatlıkla ifade edilebilir , bir ifade biçimi bir duruştur müzikte . Müzik asla boş zamanların ve boş kafaların ütülenmesi için gürültü kirliliği olarak kullanılacak bir olgu olmamalıdır , olmamalıydı da ... Tür ve tarz olarak beğenilerimiz kimi yönlere kaymış ve kanalize olmuş olsa da , ona saygıda kusur etmemek gerektiğini düşünüyor ve buna inanıyorum ...
Müzik üzerine yazmak zordur benim için , ama bir okadar da kendimi dolu hissettiğim birşeydir . Okadar ki , onu iştahla ve arzuyla dinleyebilme şansını kaybettiğime inandığım için ve konsantre olamadan dinlemek istemediğimden , üzerine gidemedim bir değerdir uzunca bir süredir... Rock müzik birzamanlar benim hayat kaynağım yol göstericim ve duruşumun en önemli destekleyicisi olarak hayatıma girmişti , hep o yerini yüreğimde koruyor , onun iflah olmaz sempatizanı ve yoldaşı olmak bana gurur veriyor...
Ama
Tüm bu uzun girişi aşağıda tesadüfen karşılaştığım iki tezat örneği verdiğimde karmaşa yaratmamak ve birazda kendimi ifade edebilmek için uzattım , amacım iki farklı türde iki uç örneği sizler için " blog" lamaktı, buyurun ...
İlkini çocukluğumun derinliklerinde biryerlerde, büyüdüğüm sosyal çevrenin beğenilerinden , dönemin şartlarından dolayı hayal meyal hatırlıyorum ve geçmişe verilen değer olarak değerlendiriyor , yayınlayanları tebrik ediyor , Esengül'ü de rahmetle anıyorum ..
İkincisini de cesaretli şarkı sözlerinden dolayı kutluyorum , keşke ROCK'çuyum diye geçinenlerde de bu cesareti görebilsem ...
Beterin Beteri VarSenin derdin dert midir, benim derdin yanında
Hiç kimsede gördün mü, böyle dert hayatında
Otur şöyle yanıma, dinle bak dertlerimi
Anlatınca ağlama, deşme benim derdimi
Beterin beteri var, haline şükret dostum
Yıllardır mutluluğun her gün peşinden koştum
Daha bir çok derdimi ben sana anlatmadım
Genç yaşta saçlarımı boşuna ağartmadım
Tanrım bile unutmuş, dertlerime dur demez
Bir insanın üstüne bu kadar dert yüklenmez
Kaderim beni böyle meyhanelere attı
Günahım neydi bilmem beni böyle yarattı
Beterin beteri var, haline şükret dostum
Yıllardır mutluluğun her gün peşinden koştum
Daha bir çok derdimi ben sana anlatmadım
Genç yaşta saçlarımı boşuna ağartmadım
Genç yaşta ......
Türkiye'nin köklü plak şirketlerinden Uzelli, arşivlerinden bir değeri müzikseverlere sunuyor. Aylar süren çalışmaların sonunda hazırlanan Esengül albümünde 13 parça var.
"...Şimdi çok kişinin anımsamadığı, 70'lerde ardı ardına plaklar yapan Esengül diye bir şarkıcı vardı. Arabesk müziğin klasiği sayılabilecek, çoğu Abdullah Bayşu ile Orhan Akdeniz imzalı 'hit' şarkıların sahibidir. Meyhanelerin vazgeçilmez sesi olmuş, o yıllarda özellikle Anadolu'da bir fırtına gibi esmiştir. O dönem için hayli moda olan, şarkıları hafif hıçkırarak söylemek, yapmacık vurgularla sesi dalgalandırmak gibi bir üsluba sahiptir. Sesine savunmasızlık, yaralanabilirlik kazandıran bu üslup, içli ve dokunaklıdır. Yapmacıktır ama, asla samimiyetsiz değildir..." Murathan Mungan ("Bir Kutu Daha" adlı kitabından)
YAŞAMINI YİTİRDİĞİNDE HENÜZ 24 YAŞINDAYDI
Dikmen Gazinosu, Ankara Köşk, İzmir Akasyalar, Semiramis, Maksim gibi zamanın önemli ve popüler gazinolarında assolist olarak program yapan Esengül, 1979'da geçirdiği bir trafik kazasında yaşamını yitirdiğinde henüz 24 yaşındaydı.
ANKARAYI YAKAN HIP POP'çu
YAN ANKARA YAN
( Copyright © Türkçe Rap Müzik mp3 Türk hiphop BARiKAT Barricade Jöntürk Klip Turkey Tüm hakları saklıdır. )
İçim yanıyor benim, içim yine kan ağlıyor.
Barbarların ellinde beynim can çekişiyor.
Gözü dönmüş katiller!
Tüyü bitmemiş yetimler!
Üçüncü sayfalar dolu cinayetler.
Kim kimi ezer, geçer, biçer.Yeter ulan yeter!
Kahpe düzen; bir gün o da düşer.
Bu ne boktan bir ülke; bu ne boktan bir toplum!
40 bin çocuğu sokakta, sıcak bir çorba ister!
Satılmış pezevenkler ‘namus’ cinayeti işler.
Denize düşen işçiler Tayyip’e sarılıyor!
Kadınlar ağlıyor, kadınlar yanıyor…
Uyan oğlum uyan; çeteler top sektiriyor…
Düşünen insanlar nerede? Sıkılan kurşun her yerde.
Direnip siktir çekenler çürüyor hücrelerde!
Savrul lan köpek sende!
Rapstar kesilen yalak; dönek!
Boşuna havlama, isyan bitmez, bu kroşem tükenmez. *
Gerilim bu ya; düşün.
Çağdaş kölesin düşün.
Yasalar kimin için çıkar?
Polis copunu kimin için yağlar?
Düşünen niçin hep ölür?
Çalışan niçin hep çürür?
Ya dönenler niçin hep büyür?“Hak, hukuk” dedikleri tıraş!
Mafya yargıyla kol kola; susurluk yine aynı yolda.
Ankara’nın tek derdi var, terinden şampanya patlatmak.
Af çıkarıp katil salmak; hortumcu kollamak; malak!
Korudukları hep kendi cepleri, domuzlarının kirli pis işleri.
Uyan sende koy gitsin.Uymaz; Ankara aymaz.
Ankara kıçı hiç kalkmaz!Karnı doymaz!
Kesilen vergi denilen bu haraç.
Yaşam hakkın yok; kaç!
Yol aç beynine biraz;
Aç, bu ışık girsin hücrene!
Köpeği olma hiç kimsenin.
Kölesi olma sen bu sistemin.
Boyun eğdikçe düşeceksin; yerlerde sürüneceksin ey ham.
Godoş’un köpeğisin kancık Fuat; rajonun söker mi bana?
Sen hep kemikle bağlanan; it gibi havlamaya devam.*
Yan Ankara yan, Ankara yan!
Beter olsun beter!
Ateşinle geber!
Yan Ankara yan, Ankara yan!
Çeker, kahpe düzen; bir gün oda düşer. (2005)
Şarkıyı İndirmek ve dinlemek için : http://www.barikat.com/modules.php?name=Downloads
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home