Nükleer Santrallere köstek ülkeyi ve insanlığı küçümsemek midir ?
Hürriyet gazetesinde Ertuğrul Özkök ekli likteki yazısında Nükleer Santraller karşı olanları düşünmeye davet ederken ülkemizin teknolojik anlamda örnek projelerini övüyor ve nükleer santrallere bu yüzden destek olunmasını en azından köstek olunmamasını istiyor . ( Yazıya ulaşmak için linki tıklayınız : http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/4276439.asp?yazarid=10&gid=61 )
Bende yazıyı benimle paylaşan dereğerli HOY ( http://yucemajeste.blogspot.com/ ) 'a ve herkese yönelik aşağıda kendi düşüncelerimi söyle paylaşmak istiyorum .
Nükleer santrallere veya benzer düşüncelere katılmamak , köstek olmak ülkeyi ve insanlığı küçümsemek midir ?
Çok güzel, afferin objektif , ülkesini seven ve dünyayı ve tüm gelişmeleri yakından takip eden bu çağdaş ve aydın türk vatandaşına ve gazetecisine , afferin onlara . Düzen buysa , düzülenlerde olacak tabii ! Ama benim de söyleyeceklerim var !
Ne yazan ne okuyan ne de başkaları tüm bu muhabbetlerin içinde boğulurken , " Ulan ne açgözlüyüz , yedik bitirdik koca dünyayı , halen hesap, kitap, kıyas, mıyas lavuklukları ile daha nasıl anasını satarız , nasıl ola da kendimize biraz daha fazla kazanç sağlarız , umurumda mı benim birilerinin ardına sığındıkları çevrecilik vs. zırvalıkları , bunların hepsi zaten aykırı olma peşinde üç beş zıpır , biz işimize bakalım , bak başkaları almış başını gitmiş, pay etmişler koca dünyayı biz halen uyuyoruz , yiyelim ağalar yiyelim beyler , marabaları nasılsa hallederiz ..." diye düşünüp , hesap kitap yapıp , birde utanmadan bunu herkesin aynı biçimde düşünmesini istiyorlar . Eee aslında haksızda sayılmazlar , çünkü bunun için uğraştılar uzunca bir süredir , ama olmuyor işte , bazılarıda bu oyuna gelmeyebiliyor ...
Sonuç olarak sizin bu yazıyı niye paylaştığınızı ve farklı bakış açılarını gözden kaçırmamayı , eleştirme ve objektif değerlendirmeyi , farklı görüşleri vs . hatırlatmak ve düşündürmek için gönderdiğiniz belli ( ki doğrudur da , bugünkü sisitemde birşey tartışılıyorsa her yönüyle ve çok yönlü tartışılmalı .) , ancak bu yazıda söylenen şeylerin çok büyük bir kısmı özelliklede mentalite benim için hiçbirşey ifade etmiyor - BENİM İÇİN- , herkes benim gibi olsa onlar içinde etmeyebilir . Herkes benim gibi olmayabilir tabi saygı duyarım da , ya ben nasıl herkes gibi olmamışım , ya da benim gibide olmayıp bambaşka olanlar nasıl bu arkadaşların istediği herkes - gürüh- gibi olmamış , olamamış, oldurulamamış ? Demek ki olunabiliyor , ozaman bunuda objektif ve geniş çerçeveden araştırmak ve anlamak gerekiyor ... Yaşam kaynaklarını ayağımın altına merdiven yaparak yükselmek , yükselebilmek değil benim yaşam felsefem . Tanrı akıl sağlığımı korumama yardımcı olsun !
Geçtiğimiz yıllarda sert bir kış dönemin de ( 2003-04 ) İstanbul'un ( Dünyanın sayılı metrapollerinden olan !) bir bölümü aşırı soğuklar yüzünde ( altyapı vs ) suları dondu , elk kesildi ve doğalgazı arızalandı ... Ben o an şunu düşündüm , o gece o evlerin % 99 'da mumdan başka aydınlatma , ve yine aynı oranda alternatif ısıtma aleti ve banyolarında yedek su yoktu - o dönemde küçük kızım 4-5 aylıktı , ve bizim evde farklı durumda değildi doğrusu - . Bu biraz uzun sürse ki sürebilir Doğa'nın nasıl insanı terbiye edeceği belli olmaz ! ( Tanrı değil doğa diyorum , inanç mevzularının çeşitliliğine bağlı olarak ) Ozaman birçok insanın çok basit bir sebepten hemde büyük metropollerde öleceğini görebiliriz göreceğiz de ... Neden ? ısınma , aydınlanma ,su ve yiyeycek kaynakları bağlantısının aksamasından . Neden ? Bu nedene bende kendimce bir çomak sokarak söyle söyleyeyim : Bir b.k varmış gibi insanların doğal ortamlarından koparılarak güya şehir yaşamının şatafatlı hayatlarına davet edilmelerinden , kalabalıklaşıp sadece sayı olarak artamları ve bir gürüha dönüşmeleri dışında neredeyse hiçbir işe yaramaz hale getirilmelerinden , kırsalda ki marabalıktan , kentselde güya işçi sınıfı adı altında yeni bir marabalığa dönüştürülmelerinden, yeni ve değişik çağdaş oyuncaklar sayesinde , hem özünü , hem geçmişin hemde geleceğini unuturarak ve onları özünden kopararak başka bir tür insan formatına dönüştürerek , şimdilerde ve gelecekte göreceğimiz ve ilk paragrafta değindiğim paylaşım oyununda seslerini çıkarmayı bir bir kenara bırakın , bundan bi haber ve ancak bu org'da hamal ya da kobay olarak kullanılmak üzeri hazırlanmışlardır . Bugün gelinen noktada fotoğrafın bir yüzüde böyledir bana göre ...
Oysa yaşam(ama ) ya da ölüm bukadar basit olmamalı , İnsanlarda bukadar rahat olamamlı ... Param var istediğim gibi tüketirim sana ne kardeşim sende benim gibi çalış kazan ye ! en bitik anlayıştır bana göre ... İnsanlık doğallığı ve teknolojiyi iyi ayırd edebilmeyi öğrenmelidir , hazırlıksız kalıp zorla öğrenmek zorunda kaldığında iş işten geçmiş olacak , önemlisi onu koruyacak bağrına basacak bir doğal hayat bulamayacak ve tükenecektir . Makina olmadan yaşanabilir ama doğa olmadan yaşanmaz ! ( Welcome my son , welcome to machine - Pink Floyd - ). "Yalnızca kendimiz ve yalnızca bir coğrafya için" değil , " hepimiz için ve tüm dünya için " yaşamalıyız , yaşamayı düstür edinmeliyiz ve bunun için çabalamalıyız ...
Yalnızkartal konuştu !
Açıklama : Yazının kimi yerlerinde geçen , argo ve kendime has ifadeler ve yaratabileceği ya da yartattığı yanlış anlaşılmalar için okuyanların affına sığınırım .
1 Comments:
Yalnız Kartal,
Güzel söylüyorsun da bütün bunlara inanmak ve hayatını bu işlere adamak için ya ölümsüzlüğe inanıyor olman lazım ya da reenkarnasyona...
Yazın "aman Rusya doğalgazı azaltıyor, haydaa İran da kısıyor " demek daha mı iyi?
Hala 50 yıl önceki teknoloji ile 20 yıl önceki Çernobil kazası örnek gösteriliyor. İnsaf..
Petrol taşımacılığının verdiği zarar, hidroelektrik santral kurulumları için değiştirilen ekoloji nükleer enerjiden daha fazla zarar vermemiş midir sence?
Ben, gün gelip herkesin evinin önünde bir minik nükleer santralle bütün enerji gereksinimini karşılayacağına inanıyorum...
"Ona hayır, buna hayır" demeden önce sevgili yavrunun soğuk ve karanlıkta kaldığı durumda düşün kendini...
4-5 nesil sonrasının değil hemen gözünün önünde morarmaya başlayan çocuğuna karşı daha büyük sorumlulukların olduğunu gör..Ama herşeyden önce en büyük sorumluluğun kendine karşı olanı..Onu yapmak için de uçaktaki anonsları hatırla..."Oksijen maskelerini önce kendinize sonra çocuğunuza takın"
Kendine yardım etmeyen kimseye yardım edemez...
Sevgiler
Yorum Gönder
<< Home