Aylak Adamın Güncesi - 15 ( Özel ek )
Aylak Adamın Dönüşü
Biz Mayıs ayı sonrası bahar ve yaz aylarının rehaveti (!) ve dünya kupasının çoşkusuna(!) kendimizi kaptırıp güncelerimize ara verdik ama , dünya dönmeye devam ediyor . Zaman Einstein'ın söylediği gibi izafi... Geçip gidiyor nasıl ve nerede , kiminle ve hangi şartlarda geçisine bağlı . Bu vesile ile Einstein'dan başlayalım , basın yeni birşey bulmuş, babanın 6 tane metresi varmış meğer ! Vay vay vay ! bravo basına ! Çok menem birşey yapmışlar bizleri aydınlatmışlar . - bu basın olayına bizde döneceğiz - . Neyse zamanın geçmesi üzerine baba öyle bir örnek vermiş ki herşeyi açıklıyor , diyor ki : "Kızgın bir sobanın üzerinde geçirilen 1 dakika ile , çok güzel bir kadının yannda geçirilen 1 dakika bir değildir , sobanın üzerinde ki bir dakika bitmek bilmez ! ... "
Aklımız , mantığımız , irademiz ve vicdanımız bizi sobanın üzerinde dakika saymak zorunda bırakmasın , çok güzel kadınlardan da uzak tutsun ! Amin :)
Yerel Gündem'den
Ecevit Uyuyor
Eski başbakanlardan Bülent Ecevit , geçiridiği beyin kanaması sonucu GATA 'da halen uyuyor , uzun zaman oldu . Umarım sağlığına kavuşur , geçmiş olsun ! ( Ama burada bir espriyi yapalım , Hüsammettin ve Derviş , İki adamın sağlığı üzerinde nekadar etkililerdi acaba , yani Ecevit ve İsmail Cem 'in ? )
Bu ne perhiz , bu ne lahana turşusu
Başbakan BM 'in terorist listesinden ismini açıkladığı, danışmanı Zapsu ve kendisinin yakın ilişkileri olduğu Y. El Kadı'ya canlı yayında kefil oldu . Oysaki aynı zamanda bu kişinin ülkeye gerişinde tutuklanması gerekiyor , başbakan kefil oluyor , hayırsevere ! Bu skandal basınımızda geçiştiriliyor ...
Güneydoğu da terrör , Ortadoğu! da petrol veya bahane savaşları ve bir Western filmi !
Güneydoğuda yine joystickler ele alındı , oyun oynanmaya başlandı , birden bire terrör şiddetini arttırdı , hegün asker cenazesi eksik olmuyor . Sınır ötesi operasyon konuşuluyor . Tabbi bu bence çok zor , Aynı zamanda İsrail şaka yapar gibi iki askerinin rehine alındığını bahane ederek , hem Filistin'i hem de Lübnan'ı bombaya boğuyor ( burada zanam kızgın sobanın üstünde geçen 1 dakika gibi şimdilerde ) ... Savaş her daim olduğu gibi masum sivillerin canını alıyor . Dünya sessizce bekliyor , biryerlerde vicdan sahipleri buna isyan ediyor ama bunun anlamı pek yok doğrusu çünkü bu dünya artık vicdanın değil çıkarların değerlerine göre dönüyor . Çıkar sahipleride bu yöndeki vicdanlarını dinleyip tepki vermiyorlar , bu çıkarlara kısaca petrol = vicdan diyelim . Ortadoğu kritik bir eşikten geçiyor , hakim güçler askerler İsrail vasıtası ile Suriye ve İran'ı vahşi batı usulu düelloya davet etmeye çalışıyorlar , kanun kaçakları kasabayı ateşe verdi " şerif " nerde ! The Good , The Bad and The Ugly !
Bu durum doğrusu bizim içinde ciddi kaygı verici bir durum oluşturuyor ! İstikrarlı planlı ve çok ciddi bir dış -iç , bölgesel bir yönetim bütünlüğü birlikteliği ve tutarlılığına sahip olmak zorunluluğumuz var ! Ama maalesef ki çok umutsuzum bu konuda , maalesef! Filimde figüran olmak değil , karekter rolü kapmak gerekiyor . Barışa giden yolu bulan veya getiren kahraman !
Uzun lafın kısası , herşey belirli bir plan dairinde işlemeye devam ediyor , hakim güçler bölgede ki petrolün , suyun kısacası yaşamsal vazgeçilmez kaynakların peşindeler , geri kalan bahanelerin hepsi hikaye , Kuzey Irak'ta bulunan petrol rezervleri , arama çıkarma ve işleme çalımlarınının tamamını global şirketler üstleniyor , hatta aralarında Talabani ile ticari anlaşmalar yapan Türk işadamlarında da rastlamak mümkün . Herşey çok açık ve ortada . Biz bu süreci izliyoruz ! Bakalım ne olacak ?
Pertol savaşlarından dem vurmuşken şu günzel belgeseli de bir not olarak koyalım güncemizin bu bölümüne , merak eden araştırsın okusun : Who killed the electric car? ( Elektirikli arabayı kim öldürdü ? ) Chris Paine yönetmiş.
Putin'in adalet anlayışı ve karizması . Güç ve Ceza yada İngilizce orjinaliyle " Wanted , dead or alive ! "
Irakta rehin alınan Rus rehinelerin öldürülmesi üzerine , Rusya devlet başkanı Putin çok kısa va öz konuşuyor ve mesaj veriyor , gizli servisine : "Derhal harekete geçin , suçluları bulun ve gereken cezayı verin !" Hani nerde muhatap aranan ABD , BM ya da sözde Irak hükümeti ?
Rusya dünya sahnesine geri döndü , bundan sonra daha kırcı bir süreci göreceğiz , güçler arasında ...
Satılık Ülke ve değerler , Küreselleşme ve erime
Son dönemlerde bir çok kriz ya da ekonomik gelişme ülke gündeminde dikkat çekiyor , şimdi kısa kısa başlıklar .
Ama önce birzamanlar Türkiye'nin politika sahnesinde renk olmuş eski LDP başkanı Besim Tibuk'u analım . Birgün herşeyi özelleştireceğim , hatta bazı devlet kurumlarını tamamen kapatıp memurlarına da iki yıl dışarıdan maaş ödeyeceğim bu daha karlı olacak , ayrıca birçok kurumun genel müdürlüklerini İstanbul'a taşıyacağım dediğinde , herkes ne diyor bu deli , doğru söylüyor ama komik diyordu . Doğrusu kendisiyle görüşlere paralel değilim ama gerçekçiliği dolayısıyla saygıyla anmak gerekir . İşte size iki örnek . Türk Telekom , yani bir ülkenin iletişim ağı şaibeli bir şekilde yabancılara satıldı . Şimdi Genel Müdürlüğünü İstabul'a taşıyacağı haberi var . Aynı zamanda Kara Harp Okulu komutanının dinlediği ortaya çıktı bu aralar tele kulakta . Hadi bakalım buyrun alın bilgiyi T.T'den . Bir başka durum : Dünya ekonomik " KONJÖKTÜRÜNE " uygun olarak yanabcılar ülke bankacılık sektöründen hergeçen gün paylarını daha da arttırıyorlar . Şimdide "BDDK yönetimine yabancı bankacılarında seçilmesi" düzenlemesi çıkıyor . Teorik olarak tabii ki doğru, adam hakim olduğu sektörde , yönlendirici, kontrolcü , karar alacak ve baskı yaratma gücünüde elinde tutmak isteyecektir. Yani yakın gelecekte meclise telkin mesajları alacağız bankancılık ve para politikamız vb konular hakkında . İlginç sayılmaz gerçi bu , zaten uzun süredir IMF ve Dünya Bankası komiserleri ülkemizde bulunduğu için çocuklarını bile göremiyor ya herneyse .
Bir başka krizde ENERJİ 'den , sağlıklı , dengeli ve istikrarlı hiçbir politikamız olmadığı gibi Enerjide de son günlerde sinyalleri alınan ciddi bir sorunla karşı karşıyayız . Devlet enerji üretiminin büyük çoğunluğunu özel kuruluşlara bırakınca ve bunun da büyük çoğunluğu dışa bağımlı doğalgaz üzerinden olunca , fiyat-üçret -kazanç-çıkar vb. unsurların biraraya gelmesi ile ülke karanlığa doğru gidiyor . Bu oyun nüklüeer enerjiyi ve santralleri bir oldubittiyle sempatik halede getirebilir . Sonuç olarak birde ENERJİ sorunumuz var .
Toptan ve ve parakende gıda sektörü , dolayısıyla tarımdan hayvancılığa birçok kırsal alan üretimine etkiler . Ülkede dünya çapında büyük marketler bu piyasanın neredeyse tamamını ele geçirmek üzeri . Kahraman bakkallar zaten çoktan boğazın sularına gömüldüler de , şimdi ne olacak bakalım .
Yabancı doktor transferini serbest bırakacak , SAĞLIK ve yine vitamin ilaçlarını marketlerde satışı onaylayacak düzenleme , semaye sahibi eczacılık diploması olmayanların eczane açma işlerini de dile getirmeye gerek bile görümüyorum .
Bu tam bir şaka gibi zaten , 290 milyon dolara koskoca bir kuruluş ve marka önce ne üdüğü belirsiz bir şekilde tyerli bir firmaya devredildi . Ardından küçük rütuşlarla desteklenip zenginleştirilen YENİ RAKI , 2 sene sonra açıklanmayan bir fiyatla ancak duyumlara göre milyar dolara yakın bir parayla ilginç bir şekilde TEXAS'lı oluverdi . Bu üzerine şakılar şiirler yazılmış , herderde deva afsane Yeni Rakı!mızın da bir devrinde sonu oluyordu bana göre .
LİMANLAR ; Galataport'a da Sunay Akın benzeşme ve yergisiyle inceden bir dokunalım . "Bu güzelim Galata semtinin yanına insanın yellenirken çıkardığı sesi eklemek bile herşeyi anlatıyor..."
Yabancılara mülk satışına da şöyle değinelim yorum yapmadan bir örnekle : Antalya'nın Kalkan ilçesinde zamanında mülklerini yabancılara satanlar şimdi o evlerde ücretle çalışıyorlar !
Sonuçta , İletişim , Bankacılık , Parakende, Sağlık , Klasik Marka vb. değerleri ve daha birçok şey satılıyor , satılan sadece bir şey olmuyor , peşinden ucup giden birçok değerde var... Bu konunun çok ince ve hassas bir dengesi olmasının bir ülke için çok önemli bir gereklilik olduğuna inanıyorum . Texas Rakı içmeyi reddediyorum , ama S.R.V'dan bir Texas Blues dinleyebilirim , rakı içip efkarlanırken ...
Daha örnekleri çoğaltabiliriz ama onu da başkalarına profosyonel görevleri ve mesleki etik değerlerinin sorumluluk yüklediği (!) ve elimizde kalan son TÜRK olan , şanlı şerefli ,dürüst, etik değerlere bağlı , ülkesini seven , onu koruyan , objektif ve bağımsız (!) TÜRK MEDYAsına bırakıyorum . Nekadar öylesiniz acaba ?
Yaz günleri , güzel birkadının yanıda ki kadar çabuk geçiyor , ama biryanda dünyanın biryerlerinde insanlar kızgın sobanın üzerinde dakika saymaya devam ediyor .
BARIŞ HERYERDE OLSUN !
Wakan Tanka (*) sizleri korusun , çok bilinen bir amerikan yerli sözüyle veda edelim . Bir ara yine görüşmek üzeri ...
Only after the last tree has been cut down,
Only after the last river has been poisoned,
Only after the last fish has been caught,
Only then will you find the money can not be eaten!...
"Son ağaç kesildiğinde,
son nehir kirlendiğinde
son balık öldüğünde,
o zaman paranın yenmediğini anlayacaksınız.”
Atlantisli Aylak
18 Temmuz 2006
(*) Wakan Tanka , Amerikan Yerlisi Lakota(Sioux)ların tanrılarına verdikleri isim .
0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home