Salı, Ekim 31, 2006

Montreal'de olmak yerine İstanbul'da olmak ( içebilmek vs.)

Üye olduğum bir gruptaki bir tartışmanın içerisinde MEDENİ ÜLKELER ifadesini okuyunca bir espri geldi aklıma onu paylaşmak isterim . Geçenler de Kanada'da bulunan arkadaşımız ile yazışırken bir gerçek ortaya çıktı da olay esprili ve garip geldi , " ulan kim korkuyor hain kurttan" diye düşünmeden edemedim .

Mesela Kanada'dasınız ve gece saat 23:15 evde rakı içiyorsunuz ve rakı tam kıvamında bitti daha da muhabbet sağlam ve gece uzun , naparsınız ? Hemen koşup sokağa çıkar, birsürü açık içki büfesi vs'den rakı sigara vs donanıp gelir muhabbeti sabaha kadar taşırısınız değil mi? Maalesef HAYIR !!! Montreal'de (Kanada) bunu yapamazsınız , saat 23:00'den sonra sabaha kadar ancak SU içersiniz ( tabii herhagi bir "pub"a , "clup"a gidiyorsunuzdur tabii sanıyorum ki) , çünkü içki satmak YASAK , yani evinizde içmek için isteyebileceğiniz içkiyi bile içmek için alacak yer kapalı ya da içki satışı YASAK .. ( Yasakçı zihniyet 'e dikkat , kapalı yerlerde parklarda sigara içmekte yasak, toplumu korumak için yapılmış bir yasakçı zihniyet olarak algılatılıyoruz buna , benzer mantıkta ama farklı örnekler her topumda veya ülkede olabilir , yerine ve pozisyonuna göre mi yoksa global bir anlayışta mı değerlendireceğiz bu durumu peki ? Biryerde içki satmayı yasaklarlar , diğer yan da bir kitabı yayınlamayı , bir yerde esrarı serbest bırakırlar , öbür yanda kola içmeyi yasaklayabilirler ve onlarda bu toplumun sağlığı ve devamı için aldıklarını söylerler ve bunun içinde birçok haklı sebepler gösteriler ki mesela ben olsam fast foot restaurantları kapatırım akşam 18:00 den sonra ne olacak ki ...)

Biz pompalanmış popüler yakıştırılması ile veya varsayılan %99 u müslüman nüfüslu ülke tanımlaması ile Kanada vb formatlı ülkeredeki yine pompalanmış algılamaya göre dini altyapı nedeniyle potansiyel TERORIST görülebilecek ülkenin vatandaşları olarak ( vize almaya kalksak acaba nasıl bir sorgudan geçerdik mesela ? Müslüman kimlikli bir ülkedeniz ya , bunu herkes bilir hatta biz bile ama Avrupa'da gerçek anlamda "laik" iki ülkeden biri olduğumuzu ve ayrıcalığımızın ne anlama geldiğini bilmeyiz , bunu savunmayıda farklılığını ve değerini kavramayıda ) bu ülkede sabaha kadar içebiliyoruz , içki satabiliyor alabiliyoruz , ve bunuda öyle veya böyle ramazanda , seyranda , bayramda da yapabiliyoruz ...

Benzeri durumları çoğaltabiliriz kanımca...

Sonuçta aklımdan geçenlerde , düşüncelerimde sayfaları dolduracak kadar uzar gider , ben sıkılmamda okunur olmaktan çıkmayayım ...

Sonuçta Kenan kardeşime de atıfta bulunarak , pozitif bir düşünceye bürünerek değerlendirmemiz gerekir bazende kendimizi , biz afedersiniz ama "İTİN DÖTÜNE" sokulmayı da haketmiyoruz , kendimizi ya da başka toplulukları da gereksiz yere YÜCELTMEYİ de ... Doğru ve objektif bir bakışla ve olabildiğince iyimserliğimizle herbirimiz sokaktaki BİN e bedel , önemli olan bunu sadece kendimizce yaşamak yerine başkalarında yaşatabilmek ve GALİBA her daim kendimizle barışık olmaya çabalamamızdır ... Bu benim için de çok zor ama bu gerekli ...

Güçlü olduğumuz çok şeyler olabileceği gibi , çok şeyde olmayabilir veya eksik , eh insanız , klişelerden kurtulup çok yönlü gelişmeye doğru "yelkenler fora" olmalı her daim gemide bence ...

Son not : Montreal yerine İstanbul'da olmanın ayrıcalığını yaşadığım için memnunum vesselam ! Bunu da borçlu olduğumuz birileri ve birtakım şeyler var, onların herbirine minnet ve saygılarımı sunarım bu vesile ile ...

Sadece Aylak

2 Comments:

Anonymous Adsız said...

Kanada Motreal'de yaşayan dostum Suat'a sevgi ve selamlarımla ...

12:27 ÖS  
Blogger Junior said...

Aylak dostum,

Ottawa, Kanada' da bir dostun oldugunu unutma!

Sevgiler,
Hurol

4:55 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home