Cuma, Nisan 28, 2006

Aylak Adamın Güncesi - 11 -

Aylakça Gündeme Dair
Bu hafta yine gündem kanlı ve canlı . Rice Türkiye' ye gelecek ve gelmiş olacak , ( 24 Nisan) akşamı Mehmet Barlas, NTV'de" saf köylü " zannettiği Türk halkına şöyle diyordu - Kongar'ın ne için geliyorlar acaba sorusna istinaden- : "ABD bölgede çok zor durumda , kafası karışık , birşey istemek için gelmiyorlar , bizimle daha güçlü bir ilişki kurmak vs için geliyorlar " sevsinler sizi sayın ve pek bilmiş Barlas . Kimbilir etekten ne taşlar dökülecek , göreceğiz . Bunun hemen akabinde artesi sabah basından ABD yetkililerinin açıklaması , Rice'ın İran, Irak, Ortadoğu ve Kıbrıs'ı görüşeceğini söyleyen ABD'nin Ankara Büyükelçisi Wilson, PKK operasyonuyla ilgili olarak, 'Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesi iyi fikir değil' dedi. Amerikan pirinci genelde taşlı olur sayın Barlas , buyurun ayıklayın taşını , pilavı yerkende dikkatli olun dişiniz kırılabilir . Ve nihayet 1 gün sonrası olay anlaşıldı , Rice türkiyede prinç ayıkladı ve ortaya pilav niyetine Stratejik Ortak Vizyon Belgesi çıktı . Henüz tadı tuzu belli değil bakalım göreceğiz . Şöyle üsler ve limanlar bir açıklansında ... Bu arada siyasi iktidar , bu hafta yan destekçileri ile görüş ve duruş bombardumanı yaptı , hemde 23 Nisan dolayısıyla , aşağıda örneklerini yorumsuz aktaracağız . Yorumunuzu bizim yerimize önderimiz ATATÜRK yapacak . Okullarda cinayetler , toplumda cinnet ve enteresan bir şekilde bebek yaştaki çocuk kaçırmalarıda devam ediyor . Sporda sahada ki temiz derbi , tirübünlerin bir bölümü , amigolar, güvenlik tedbirsilikleri ve demeç kirliliği yüzünden kaynayıp gitti . Bir yazar dünya derbilerinin sonunda bu yüzden bizimkini " sidik yarışı " derbisi olarak değerlendirdi . İlginç yorum . Nede olsa o sıfat bizim memlekette zaten her alanda var , baksanız çok açık görürsünüz ! Tuvaletçilerin eylemi bu anlamda haftanın eylemi olmayı traji komik bir olay olarakta hakediyor ...
Saygılarımızla,

YEREL AYAK OYUNLARI
Şeriatın kestiği parmak acımaz , ona göre !
-R.T.E "Gelecekte egemenlik, duvarda değil millette olacak. Hiçbir zümrenin bu ülkeyi herkesten daha fazla sevme hakkı olduğunu kabul etmiyoruz" dedi ... "Geleceğin milli egemenlik haftalarında bu ülkede milletin sesinden başka ses yankılanmayacak. O Türkiye'de egemenlik duvarda değil, milletin kendisinde olacak. O günün Türkiye'sinde hiç kimse konjonktürel gerekçelere dayanarak, aslında birbirinin tamamlayıcısı olan anayasal ilkeleri ötekilerin üstünde ve daha önemli saymayacak"
- Cumhurbaşkanının geçtiğimiz günlerdeki laiklik dersine , tarihi önemde açıklamalar geldi , sıkıntılar ve dertler var tabii , ayrıntılarıyla not almakta fayda var. Tarih bunları yazacak.
Meclis başkanından 23 Nisan mesajları : "...... Devlet kamusal alanda herkes için geçerli olan hakları bir kesime yasaklayamaz ya da sınırlayamaz. Buradan hareketle laiklik ilkesinin yorum farklılığını gündeme getirmek gerekir... Ancak günün şartlarına, toplum yapımıza uygun olarak yorum farklılıklarını da gidermek gerekir. Bu, laikliğin özünü değiştirmeyecek, bilakis toplumun bir arada daha uyum içinde yaşamasına katkı sağlayacaktır...Bütün inançların kendisini ifade etmesine imkan vermek, bireylerin ibadet hürriyetini sağlamak laiklik ilkesinin temel işlevidir ... Devlet, dini inançların yaşamasını teminat altına alması gerekirken, tam tersine kamusal alanda bazı inançların yaşam hakkını, ifade hürriyetini kısıtlamaktadır. Bunu, laiklik adına yapmaktadır ki siyaset bilimi açısından büyük bir çelişkidir. Bu çelişki yıllardır Türkiye'nin iç huzurunu zedelemekte ve bitmez tükenmez sorunları beraberinde getirmektedir..."
Kareyi tamamlayalım , okey'e dönelim , kambersiz düğün olmaz ..
F.Gülen'den : " İrtica yerine İslamiyet dedikleri zaman, camiden çıkan herkesin zafer işareti yaparak, 'Ben de Müslümanım' demesinden korkuyorlar. Akla hayale gelmez entrikalarla dini, dindarı baskı altında tutmaya çalışıyorlar."
- Konya'da AKP'li Seydişehir Belediyesi ile dini yayınlar yapan Ribat FM, ilköğretim öğrencileri arasında "Veda Hutbesi'ni Ezbere Güzel Okuma Yarışması" düzenledi.
- Daha düne kadar bir kandil ile hayatımızda yer eden gün , kutlu doğum haftasına dönüştü , resmi devlet olkullarında bile kurallara gereği olmadan da kutlandırılıyor ! 23 Nisan ızdırap gibi mi geliyordur acaba bazılarına ...

ATATÜRK DİYOR Kİ " "Bizim devlet idaresindeki ana programımız(ın prensipleri) (..) gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutulmamalıdır. Biz ilhamımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz".
ANLAYANA ...

YEREL GÜNDEMDEN
Daha ne diyecek vatandaş ? Gelinen nokta tüm çıplaklığı ile ortada , sorumlular ne yapıyor ?
- DTP Eşbaşkanı Türk, "DTP uzaylıların partisi, PKK da uzaylıların örgütü değil. PKK ile DTP'nin tabanı ortak. Taban belli. Bana oy veren insanın çocuğu dağda" dedi .
Suçlular bulunmuş afferin !
Çocuklar Hapise : Diyarbakır'daki olaylara karıştıkları iddiasıyla 80 çocuk hakkında 9 yıldan 24 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. 36 çocuk hakkında açılan bir başka davaysa, Diyarbakır Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nce reddedilerek Ankara'ya gönderildi.
Okulda şiddet : Milli Eğitim Müdürlüğü Rehberlik Araştırma Merkezi'nin (RAM) Diyarbakır'daki okullardaki şiddet olaylarıyla ilgili araştırmasında, son sekiz ay içinde 528 olay yaşandığı, bunlara 3 bin 338 öğrencinin karıştığı tespit edildi.
Bayram : 1 Mayıs İşçinin emekçinin bayramı ! : İşçi ve emekçiler uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta barış ve kardeşlik için alanlara çıkacak.
Üzüntü verici iki haber
Ali Ekber Çiçek vefat etti , saygıyla ve rahmetle ....

“..On dört bin yıl gezdim pervanelikte / Sıdkı ismin duydum divanelikte. / İçtim şerabını mestanelikte, /Kırkların ceminde dara düş oldum. / Kırkların ceminde/ Haydar, Haydar Haydar Haydar, / Haydar Haydar Haydar Haydar,
Haydar, / dara düş oldum.”

Bir vefat daha .. Rahmetle saygıyla ve bir duble rakıyla ...
'Mihrabım Diyerek Sana Yüz Vurdum', 'Duydum ki Unutmuşsun Gözlerimin Rengini' ve 'Dil Şad Olacak Diye' adlı şarkıların söz yazarı Turgut Yarkent 90 yaşında yaşamını yitirdi.

YAŞAMDAN
Küresel Dünyada Aşk
: Avrupa Birliği (AB) Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk'in gazeteci Nevin Sungur'la yaşadığı ilişki de Türk kökenli parlamenterlerce espri konusu yapıldı.

İstanbul Şehir Hatları Vapurunu seçme anketine katılın : Ben 3 . Numarayı seçtim ama , Aylaklar genel bir yarıya varamadı yinede seçimimiz 8 değil. http://www.sirketihayriye.com/?page=Anket#

SPOR
Futbolda Şiddet
: Şenez Erzik : "Görüntüler hiç hoş değil. Futbolda ilerleme çizgisi fair - play ile beraber gidiyor. Maalesef 2002 Dünya Kupası ardından gelişmeler fair-play ruhunu zedeleyici duruma geldi. İlk 10'un, 15'in içindeki Türk Milli Takımı, kulüp takımları fair-play sıralamasında 52 ülke arasında 44. basamakta, yani son sıralarda. FIFA İcra Kurulu'nun Fair-Play Etik Komitesi'nin başkanı olarak bu yaşananlar en çok beni rahatsız ediyor. Son derbi maçtaki olaylar Türkiye'nin yurt dışındaki imajı açısından alışılmış bir görüntü haline geldi. Bu durum çok üzücü"
Güreş efsanesi dirildi : Olimpiyat, Dünya ve Avrupa Şampiyonu Hamza Yerlikaya, 96 kiloda Moskova'da grekoromende 8. kez Avrupa şampiyonu oldu.
Sporda haftanın sloganı : "Çocuklar inanın, inanın çocuklar... Güzel günler göreceğiz, güneşli günler... rakipleri teker teker devireceğiz... Şampiyonluk şarkıları söyleyeceğiz"

ÇEVRE - DOĞA
Çevreci ve pek duyarlı TBMM !!!

546 milletvekili bulunan Meclis'te Çevre Yasası'nın değiştirileceği oturum için 145 kişi geldi. 184 olan toplantı yeter sayısına ulaşılamadığı için değişiklik yapılamadı.
Sergi: Yüzleşmeye hazır mısınız? : Ünlü fotoğrafçı Robert Knoth’un objektifinden tanıklık edeceğimiz Çernobil öyküleri sizi bu korkunç patlamanın mirasını bedenlerinde ve ruhlarında taşıyan kişilerle tanıştıracak. Ülkemizde yapılması planlanan nükleer santral tartışmaları ise bu sergiyi bizim için daha da anlamlı hale getiriyor. Bu nedenle de sergimizin adı: Yüzleşmeye hazır mısınız? Sergi yeri ve tarihi : İSTANBUL 24 Nisan - 4 Mayıs - Karaköy İDO Terminali
Koyuna reklam ve ceza :
Hollanda’da Hotels.nl adlı bir internet rezervasyon şirketi, bu ayın başından beri reklam logolarını otoyol kenarlarında otlayan koyunların üzerine koyuyor.

SANAT
Sinema
: Yönetmenliğini Yüksel Aksu’nun yaptığı daha vizyona girmeden İstanbul Film Festivali’nde “Özel Jüri Ödülü”nü alarak yılın en çok konuşulacak yerli filmi olmaya aday “Dondurmam Gaymak” Oyuncular: Turan Özdemir, Gülnihal Demir, İsmet Can Suda, Ulaş Sarıbaş

ARAŞTIRMA - ANKET
- Başarılı Araştırma :CHP İstanbul Milletvekili Bülent Tanla'nın, 2003-2005 yılları arasında 156 haftalık gazete başlıklarını tarayarak yaptığı araştırmaya göre üç yıl boyunca Türkiye'nin gündemini, Irak Savaşı, AB ilişkileri ve Kıbrıs sorunu gibi dış politika olayları oluşturdu. Tanla'nın araştırmasına göre üç yıl boyunca Türkiye'nin gündemine oluşturan üç çarpıcı sonuç: Türkiye'yi dış olaylar yönlendiriyor, AKP hükümeti Türkiye'ye geriyor. Hükümetin gündeminde halk yok.

-İspanya'nın en büyük bankalarından BBVA'nın vakfınca 13 ülkede düzenlenen anket, başkalarına en az güvenenlerin Türkler olduğunu ortaya koydu. İngiltere, İspanya, Almanya, Danimarka, Şili, Meksika, Türkiye, Fransa, İtalya, Japonya, İsrail, ABD ve Rusya'da 20 bin kişinin katılımıyla yapılan ankette, Türklerin başkalarına duyduğu güven 10 puan üzerinden 4.4 oldu. Başkalarına en çok güven duyanlarda ise 7.2 puanla Danimarkalılar ilk sırada yer aldı.
Fotoğraf : Kağnılar
Behice Karagöz Arşivinden
Derleyen , yorumlayan : Atlantisli Aylak

Kalbura Takılanlar - 6 -

-Papağan tam 5 gün sorgulandı
Arjantin'de bir papağan, gerçek sahibinin ismini öğrenmek amacıyla yapılan sorgulama için 5 gün gözaltında tutuldu. Jorge Machado ve R. Vega isimli iki komşu 'papağan benim' demişti. 5 günün sonunda papağan, Jorge'nin ismini söyledi.
- Haftanın Eylemi : İZMİR'de günde en az 150 bin kişinin gezdiği tarihi Kemeraltı Çarşısı esnafı, çarşıdaki 'ihtiyaç giderme' sıkıntısının, temiz ve modern tuvaletler yapılarak çözülmesi için eylem yaptı. KEMERALTI Esnaf Derneği Başkanı Necati Ortabaş ve Yönetim Kurulu üyeleri, uzun süredir dile getirdikleri sorunu çözmeyen yetkilileri, çarşıya kurdukları klozetlere oturarak protesto etti.
- Kalburun en bomba haberi :) Malezyalı astronot uzayda nasıl namaz kılacak Gelecek yıl uzaya ilk astronotunu yollayacak olan Malezya’da bilim ve din adamları, Müslümanların uzayda ibadet sorununu çözmeye çalışıyor. Başkent Kuala Lumpur yakınlarındaki bir seminerde uzayda kıble tayini, nasıl abdest alınıp, namaz kılınacağı gibi konular ele alınırken, Malezya Uzay Ajansı Başkan Yardımcısı Mustafa din bin Suvari toplantıyla ilgili konuşarak, bu meselelerin uzaya astronot yollamak kadar önemli olduğunu, Müslüman olmanın uzaya gitmeye engel teşkil etmediğini söyledi.
Kaburunuz delinmesin , iyi haftalar ..
Derleyen ( Basından ) : Aylak Tayfa

Pele mi Papa mı ?

Yer : Beşiktaş Kamburun Bahçesi
Maç : FB- GS Maçı ( TV'den seyrediyoruz )
An : GS 2-0 yenik durumda , Gerets oyuna Sasa İliç'i alıyor
Haraket : Kameralar İliç'e dönüyor , İliç başlıyor oyuna girmek üzeriyken inacı üzerine istavroz çıkarmaya , bir , iki , üç, dört , beş ...
Ve Hapmar kardeşimiz bombayı patlatıyor : " BUKADAR HAÇ ÇIKARMAKLA FUTBOLCU OLUNSAYDI PAPA , PELE OLURDU ! "

Hampar haklı çıktı , maç 4-0 bitti :)

Duvar Yazısı

"ŞÖYLE BİR YAZI YAZSAK DUVARLARA ,
ENGEL OLABİLİRMİYİZ DAVARLARA
" (*)














* Üye olduğum bir çevre-doğa gurubundan Sayın Cenk Akcan 'ın gönderisini burada sizlerlede paylaşıyorum . Aynen katılarak ! Maalesef bu davarlar ancak bundan anlar !

Atlantisli Aylak




Cuma, Nisan 21, 2006

23 Nisan Kutlu Osun

SEVGİLİ ÇOCUKLAR 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN !

Nazım'ın da dediği gibi
...
Çocuklar inanın inanın çocuklar
Güzel günler göreceğiz güneşli günler
Motorları maviliklere süreceğiz
Işıklı maviliklere süreceğiz
....

22 Nisan " DÜNYA GÜNÜ"

Deliye hergün bayram da ...
Bu günün teması önemli .

36 yıldan bu yana 174 ülkede küresel ölçekte kutlanan Dünya Günü’nün bu yılki teması "İklim Değişikliğine Karşı Çözümler".
Dünya Günü”, 1970 yılından bu yana, yeryüzünün simgesel yaş günü ilan edilen 22 Nisan tarihinde 174 ülkede 12 bin kuruluşun organizasyonu ve milyonlarca kişinin katılımı ile küresel ölçekte kutlanıyor. “Dünya Günü” ile kamu ilgisinin doğa dengesini bozan insan faktörlerine ve doğayı koruyan eylemlere çekilmesi, çevreye duyarlı ve korumacı her türlü davranış biçiminin, yılda bir kez, global bir etkinlikte buluşarak, çabaların geniş kapsamlı ve kalıcı kılınması amaçlanıyor.
22 Nisan 2006 Cumartesi günü İstiklal Caddesi’nde Galatasaray Meydanı’nda, 13.00-18.00 saatleri arasında, ÇEKÜL Vakfı gönüllüleri, Kabataş Lisesi ve Kağıthane İHKİB Hazırgiyim Meslek Lisesi öğrencileriyle beraber Dünya’nın yaşgününü kutluyor...

Ayrıntı için : http://www.cekulvakfi.org.tr/icerik/basinMerkeziDetay.asp?ID=57

Aylak Adamın Güncesi -10-


Ya susmak ya da suskunluktan daha kıymetli olabilecek bir söz söylemek gerekir
- Pythogoras -

GÜNDEM : Hafta yine olağanüstü birçok olayla geride kaldı . En önemlisi ABD ve İran arasında savaş rüzgarlarının hızını arttırdığı gözlerden kaçmıyor . Bu arada NTV televizyonuna demeç veren İran Hizbullah lideri herkesi açık açık tehdit etti. İç gündemimizde terör eylemleri ve özellikle üniveristelerdeki ardarda gelen saldırı haberleri haftanın önemli olaylarındandı. Varil dağları bitmiyor hergeçen gün sayı artıyor , halen sorumluları bakan açıklamaya çekiniyor ne garip , bunun bir buzdağı olduğu çok açık herkez durumun vehametinin farkında bence gündemi değiştirip bu işi örtbas etmeye çalışacaklardır. Antalyada hız yarışlarında araç pisstten çıkıyor , o sırada seyirciler nerwede duruyor , böyle plansız ama gösteriş merakı org.'lara bayılırız, yazık açı verici bir ölüme şahitlik ettik. Futbol sahalarında şiddet Ulusoy federasyonu ile birlikte arttı . Federasyonlar ülkede bir zümreye dayanarak başa geldiği için herkesi etkileyecek kararlar alamasdığı için sporun bireysel başarılar dışında gelişim göstermesi mümkün değil . Van savcısı görevden atıldı , Ordu İran üzerinden gelen PKK'lılar için Güneydoğuda teakkuzda ...FB-GS maçında Türkiye kilitlenir .
DÜNYADAN POLİTİKA
Taraftar Politikacılar
-The Independent'tan... Amerikan Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Blackburn Rovers taraftarıymış. Aynen eski İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher gibi. Hani şu, Heysel faciası sırasında koltukta olan ve kendilerine verilen 5 yıllık cezayı az görüp, takımlarını 6 yıl Avrupa'ya göndermeyen Thatcher... John Major, gönlünü ikinci ligdeki Leicester City'ye vermiş. Tony Blair, Emre Belözoğlu'nun takımı Newcastle'ı tutuyormuş. Müstakbel başbakan Gordon Brown'ın kalbindeki ekipse, İskoçya üçüncü ligi temsilcisi Raith Rovers...
Memleketimde de bu işlere meraklı politikacılarımız çoktur, hatta askerler bile . Başbakan Fenerli , eski başbakanlardan Mesut Yılmaz ve şimdiki DYP başkanı Ağar Galatasaraylı , Cumhurbaşkanı Beşiktaşlı , en efsane adam 15 yıl FB'yi yönetmiş eski başbakanlardan Şükrü Saraçoğludur . Bir dönem politikacılar ( 50'lerde ) Futbol takımlarını aralarında paylaşmışlardır . Eee futbol bu, sadece bir spor değil işte ...
Müslüman başbakanlar kadın ve erkek olursa
- Türkiye'de bulunan Bangladeş Başbakanı Begüm Halide Ziya, Atatürk'e övgüler yağdırdı. Ziya, karşılama töreninde tokalaşmadığı Başbakan Erdoğan'a 'Kemal Paşa' adlı kitabı hediye etti .
Bu ne perhiz be ne lahana turşusu diyorum ben buna .
ABD'den Türkiye Uyarısı
- ABD Dışişleri, vatandaşlarını Türkiye’nin güneydoğusundaki şiddet olayları konusunda uyardı ve bu bölgedeki 12 kente seyahati kısıtladı
Açıksözlü Bakan
- İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, ABC'ye verdiği röportajda "İsrailli askerlere karşı savaşan kişiler düşmanımızdır, ancak bu saldırıların terörizm olarak tanımlanamayacağını düşünüyorum" dedi . İsrail de ve kimilerince kıyamet koparıldı . Bakanın istfasını sitiyorlar.
TÜRKİYE GÜNDEMİNDEN
-Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu , Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın isminin de yer alması nedeniyle büyük tartışmalara neden olan Şemdinli İddianamesini hazırlayan Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın meslekten ihraç edilmesine karar verdi.
-Bir açıklama ( tecrübe mi konuşuyor ?)
Hrant Dink, "Ermeniler, geçmişte İngiliz, Alman, Fransız ve Ruslara güvenmekle hata yaptı. ABD'nin Kuzey Irak'ta Kürt devleti kurma vaadine Kürtler inanmasın"

EKONOMİ
Ekonomi ve peşkeş politikalarının sonuna bir örnek

-ABD merkezli yatırım fonu Texas Pacific, Mey İçki'nin çoğunluk hissesini aldı. Para miktarı açıklanmadı. Şirket, Mey'i büyütüp satmayı planlıyor .
Ülkenin kendi değerlerini kullanamayan beceriksiz ve şahsi çıkar peşindeki bürokrat ve politikacılarını tarih effetmeyecektir . 250 Milyon dolara satılan şirketin 2 yıl sonra ki satış değeri söylentilere göre 1 Milyar dolara yakındır ! Türk Rakısı gibi önemli bir ürünü de artık Amerikalılar dünyaya tanıtacak . Bol keseden sallayanlara saygılar sunarım .
KÜRESEL AYAK OYUNLARI - 5 -
- İngiltere'de geçen aylarda parlamento tarafından oylanarak kabul edilen, terörü övmenin ve terör eylemlerine basın yayın yoluyla destek vermenin de suç sayıldığı yeni terörle mücadele yasaları dün yürürlüğe girdi. Terörle ilgili her türlü eğitimi vermenin de suç olarak kabul edildiği yeni düzenlemeler, nükleer tesislerin bulunduğu kamuya kapalı bölgelerde gezmenin bile terörist eylem kabul edilmesini öngörüyor. Yeni yasa, polise, terör zanlılarını 28 güne kadar gözaltında tutma ve sorgulama hakkı da tanıyor. Bizde olsa kıyameti koparacak AB 'nin objektifliğini görmek açısından değerlendirmeye değer bir ahber.
-Amerikan Ordusu 2003'te başladığı İran'a yönelik hava saldırısı planlarını tamamladı. Askeri yetkililer plana "Büyük George" adını verdi. Plana göre İran'ın komşu ülkelerinden havalanacak uçaklar nükleer tesisleri vuracak
Tehlikeli Oyunlar
- 'ABD İran'ı vurursa intihar saldırılarıyla karşılık vereceklerini' söyleyen İran Hizbullah lideri Muhammed Harrazi, 'Üsleri kullandırırsa Türkiye'yi de vurabileceklerini' açıkladı .
ÇEVRE - DOĞA
" Tüm dağlar , tepeler ve otlaklar birer eczanedir . "
Precelsus
Zehirli varil skandalından haberler :

1-Atık skandalı, AB Komisyonu'nun ilerleme raporlarına girer" diyen AB Genel Sekreteri Demiralp, Türkiye'nin AB'ye uyum sağlaması için 40-50 milyar euro kaynağa ihtiyaç olduğunu söyledi
2-Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği Çevre Danışmanı Dr. Caner Zambak, "Ülkede yılda 2 milyon ton atık çıkıyor, oysa İZAYDAŞ'ın kapasitesiyle 40-50 bin ton. Belediyeler, üniversiteler hastaneler... Her arka bahçede bir iskelet vardır" dedi.
3-Tuzla'daki kanserojen ve zehirli atık skandalı büyüyor. Önceki gün yeni varillerin bulunduğu Değirmentepe'deki alanda dün İzmit Atık ve Artıkları Arıtma, Yakma ve Değerlendirme A.Ş. (İZAYDAŞ) ekipleri inceleme yaptı.
Metale duyarlı dedektörleriyle sabah saatlerinde bölgede inceleme yapan ekip, dere yatağı kenarında, üzeri toprakla örtülmüş alanda 100 varil daha bulunduğunu belirledi.
4- "Vahşice" : Çevre ve Orman İl Müdürü Mehmet Emin Birpınar 83 varille ilgili şu bilgileri verdi: "2001'de gömülmüş. Kapakları kasıtlı olarak açılmış ve içerisindeki sıvı atıklar dere suyuna akıtılmış. Bu vahşice yapılmış bir olaydır. Sadece bu noktada yüze yakın varil daha olduğunu tahmin ediyoruz. Çalışmalar l ay sürebilir."
5- ‘Türkiye atık mezarlığı’:Greenpeace, Tuzla’da bulunan gömülü varillerle görünür hale gelen kimyasal tehlikenin, Türkiye’de çok daha büyük boyutlarda olduğunu açıkladı. Örgütün sorumlularından Dökmecibaşı, atıkları yakmanın da yanlış bir yöntem olduğunu söyledi.
Ve nihayet suçlu açıklandı
6- Bakan lanetli suçluyu sonunda açıklamış :
Mustafa Nevzat İlaç Firması bünyesinde faaliyet gösteren UNİFAR Kimya A.Ş.
Nükleer Santral Konusu
-Kemal Abi : Nükleer Santral yapacağız , başka şansımız yok !
-Yirmi yıl önce, 26 Nisan 1986'da Çernobil nükleer santrali radyoaktif maddelerini Avrupa'ya saçarak patladı. Patlama bölgesindeki insanlar ve çevre enkaza dönüştü, ama etkisi radyoaktif maddenin yayıldığı Avrupa'da ve Türkiye'nin Karadeniz kıyılarında da hissedildi. Bu etkiler günümüzde hala sürüyor. Dünyanın en büyük nükleer kazasından 20 yıl sonra Greenpeace hala sürmekte olan etkileri gösteren bir sergi hazırladı.
Hayvan katliamlarımız dünya gündeminde ( utanç verici )
- Los Angeles Times Gazetesi, "Başıboş köpeklerin katledilmesi Türkiye’de öfke yarattı" yorumu yaptı. Ankara’da köpek katliamını protesto etmek için düzenlenen gösteriye geniş yer ayıran gazete, hayvan hakları savunucularının ve muhalif yasa yapıcıların Türk yetkilileri yasaları açık biçimde ihlal etmekle suçladığını yazdı. Haberde, Ankara’da yapılan gösterilere katılan başörtülü bir ev hanımının, "Bu tür barbarlıklar İslam ruhuna aykırı. Türkiye’ye bu durumda Avrupa Birliği’ne üye olarak düşünmek çok zor" sözleri aktarıldı.
SANAT
- Başarı : 5. Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali gerçekleştirildi . Bir grup Dok Kişot , Anadolu'nun bağrında 5 koca yıldır Yeldeğirmenleriyle başarıyla savaşıyor , rüzgar tüm hzızyla esmeye devam ederken ... Kutluyoruz !
SPOR
Spor da yılın gafı ve özürlüsü

- Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'in, "İstiyorum ki bu sene biz kupayı alalım, Galatasaray da şampiyon olsun" sözleri Fenerbahçe'yi çılgına çevirdi. Sarı - lacivertliler, "Bu temenninin hukuki takipçisi olacağız" açıklamasını yaptı. Kulüp yöneticileri ve kurullarında temsil yeteneği olan kişiler için bence standar IQ testleri zorunluluğu getirilmeli .
İlticacı Futbol Takımı
- KKTC'nin köklü futbol takımlarından Akıncılar, Güney Kıbrıs Rum Kesimi İkinci Ligi'nde "Akıncılar Luricina" (Rumca Akıncılar demek) ismiyle oynamak için başvuru yaptı
Yorum : Türkiye'nin maçı bu haftasonu Kadıköy'de oynanacak , stresli maçların zaafiyetli takımı FB bakalım GS'dan şampiyonluğu çalabilecek mi ? Bana göre çalacak , bakalım hangi Aylak sevinecek ?

SAĞLIK
-Dünyada bir ilk gerçekleşti: Britanyalı küçük kızın 10 yıl önce nakledilen kalbi 'tekleyince' çıkarılarak, bu süre içinde 'dinlenmekte' olan kendi kalbi takıldı. Doktorlar kalbin dinlenerek iyileşebileceğini göstermesi açısından bu ameliyatın devrim niteliğinde olduğunu söyledi.

HAFTANIN DAVASI
Yine Amerika yine dava şov!
- ABD'de 2003'te Southwest Airlines'in Houston - Los Angeles seferini yapan bir uçağında, uçuş görevlileri tarafından teröriste benzetilerek polise ihbar edilen, bu yüzden El Paso'da tutuklanan İran asıllı ekonomi profesörü Samantha Carrington, havayolu şirketine açtığı davayı kazandı. Mahkeme jürisi, Southwest'in Carrington'a 27.5 milyon dolar tazminat ödemesine hükmetti.
Haftanın Fotoğrafı : Tespih-i şahane
Sanatçı: Bahtiyar Nehuse

Derleyen ve yorumlayan : Atlantisli Aylak

Kabura Takılanlar - 5 -

Yılın yarışması , Bulgaristan'dan : Bulgaristan'da özel bir radyo istasyonu, ''En uzun aşk gecesi ve daha fazla Bulgar çocuğu'' sloganıyla ilginç bir yarışma düzenledi.
Teke Zortlatması nedir ? " Antalya, Isparta, Burdur, Muğla'nın bir kısmının da içinde olduğu Teke Yöresi'nde, yörüklerin asırlarca beslediği ve etinden, sütünden, kılından yararlandığı keçinin birtakım davranışlarının halk oyununa dönüştürülmüş halidir."
Kemal Sunal'ın karakterleri gönüllerde yaşıyor
Köy para topladı eşini geri alabildi : Başlık taksitini ödeyemediği için yedi kez eşinden ayrı düşen Yasin Karataş'ın imdadına muhtar yetişti. Paranın bir kısmı ödenince Karataş, kayınpederinin 'geri aldığı' yedi çocuğunun annesine kavuştu ( Olay Adana Yeşilbağlar mahallesinde geçti)
TV’de ‘akıllı işaretler’ dönemi
RTÜK tarafından çocuk ve gençlerin televizyon yayınlarının zararlı etkilerinden korunmaları amacıyla geliştirilen ve televizyon kuruluşlarınca da desteklenen “akıllı işaretler sembol sistemi”, 23 Nisan’da devreye girecek.
Derleyen : Atlantisli Aylak

Perşembe, Nisan 20, 2006

Savaş değil !


İyi oynayan kazansın , ama biz iyi oynayarsak hiç fena olmaz !

Dostluğa !

Çarşamba, Nisan 19, 2006

Onlar hep buradaydı ve bizlerde onlarlaydık.



( Arkadaşımız Yalnızkartal izlediği gösteriyi Aylaklar Blog için yazdı )

Onlar hep buradaydı ve bizlerde onlarlaydık.


JOANNE SHENANDOAH TRIO ve KEVIN LOCKE AMERİKAN YERLİ DANS GRUBU konseri gerçekleşti . Doğrusu gösterinin haberini almak çok sürpriz oldu benim için , sevgili dostum Murat Ongan'a teşekkürlerimi sunarım . Kızılderili yazışma gurubumuzdan 4 arkadaş bu güzel ve önemli erkinliği izleme imkanını bulduk . 3. kez Türkiye'de ve aynı sahnede Amerikan yerlilerini izleme şansı bulmak doğrusu mutluluk verici . Anladığım kadarı ile organisyon CRR'nin kendi organizasyonu , afişlerde sponsor adı geçmiyor , Amerikan konsolosluğunun desteği olduğunu öğrendik . Konser sırasında hiçbir basın mensubu yer alamadı , izinli olarak yalnızca gurubumuzda da yer alan Özbilen Keskin arkadaşımız gösterileri görüntüledi .

Sahneye ilk olarak JOANNE SHENANDOAH ve gurubu çıktı , söylenen her şarkının önce hikayesi ve manası üzerine tercüme edilerek seyirciye bilgi verildi ve ardından parçalar seslendirildi . Shenandoah konserinde , dertlerimizi sıkıntılarımızı kin ve öfkelerimizi salonun dışına gönderdik , konser sonrası nasılsa buluşacaktık onlarla ( Bu Joanne'in isteğiydi salondakilerden) ama o anda içeride olanlar hep beraber müziğin ve hikayelerin ruhuna kendimizi kaptırdık. Gurupla beraber yapabildiğimiz kadarıyla şarkıların nakaratlarını tekrarladık , iki parmağımızla alkış desteği verdik , gökgürültüsü boncuğu , iyi kalpli barış büyücüsünün öfkeyi ve kini yenme, barışa giden yolu bulma hikayesini, bebekler için ninniyi şarkılarla bezeyerek anlattı bize Shenandoah. Sonderece sade bir ses ve yorum kızılderili doğallığıyla birleşti gecede , kartalın kandına tutunduk ve onunla yükseldik geceye . Joanne gitar ve bir parça da piyano çaldı , kardeşi Dianne vokal ve el davulu çaldı , üçlünün son elemanı başarılı müzisyen ( grammy ödüllü) Tom Wassinger gitarını konuşturdu , tınları müziğe farklı bir ruh katıyordu , ud çalması ayrı bir güzellikti . İki ayaklı gösterinin ruhumuza hitap eten ilk yarısı bir saatin sonunda böye tamamlandı . ( Arada bir vatandaşın , " bu da ne böyle ne güzel amarikan country müziği var bu alenen yerlilerin acayip birşeyi" demesi , benim bu CRR nin takipçi gurubu hakkındaki can sıkıntımı birkez daha perçinledi , ne işleri varsa orada ! )

İkinci bölümde sahneye "Çember Dansçıcı" ve fülüt müzisyeni aynı zamanda hikaye anlatıcısı Kevin Locke , dansçı ve şarkıcılardan oluşan Native American Ensemble grubu çıktı. Geleneksel ve renkli kıyafetleri ile sahne alan bu grubun , heryerde olacağı gibi daha fazla ilgi çektiği ve merak uyandırdığı bir gerçek . Locke sahneye ilk çıkışında fülütünün büyülü sesi sonrası , farklı dilleri konuşan kızılderililerin anlaşabilmesi için geliştirdikleri "işaret dilini" de kullanarak, aynı zamanda çokta esprili bir şekilde seyricilerle kurduğu sıcak ve sıkı ilişki ile nekadar samimi aynı zamanda profosyonel bir sanatçı olduğunuda gösterdi . Geleneksel Amerikan yerli mitolojisi ve hikayeleri ile bezenen başarılı dansları sahneledi dansçılarıyla . Çimen dansı, kartal dansı, fancy dans ve yine gösterinin en önemli ve ilgi çekici olan dansı olan çember dansı . Öncelikle bayan dansçı 5 çemberle yaptıktan sonra , Kevin Locke 20 den fazla cemberle unutulmaz bir gösteri sundu , cemberin ayrı ve bir bütün olarak Amerikan Yerli kültüründeki manasına değindi , biryandan anlattığı hikayesi ile cemberle bir küre oluşturduğu gösteriside belleklerde yer edecek cistendi . Bu arada orjinal ve eski Amerikan Yerli fotoğrafları ile desteklenen sinevizyon desteğinde playback olarak çalınan blues parçasına Locke'un fülütüyle eşlik ettiği kısım benim ene beğendiğim konser anıydı diyebilirim , en azından beni alıp götürdü , playbackte olsa blues ve fülüt ahengi harikaydı . Konserin sonunda gösterinin tüm elemanların el ele sahnede oluşturdukları cember ve dansları daha sonra sahneden taşarak seyircilerinde katılmıyla tüm salonu enerjisiyle doldurdu , ele le tutuşarak bir barış ve kardeşlik dansı yapıldı salonda . Sunay Akın'ın da dediği gibi ONLAR HEP BURADAYDI ve bizlerde dün gece ORADA, ONLARLAYDIK ...
Bu keyifli organizasyonu gerçekleştirenlere teşekkürlerimizle ...

Yalnızkartal konuştu .
19 Nisan 2006

Joanne Shenandoah Trio
Grup Üyeleri : Joanne Shenandoah ( Vokal , gitar , piyano ) , Dianne Shenandoah ( Back vokal , el davulu ) , Tom Wasinger ( Gitar ve ud )
Kevin Locke ve Native American Ensemble
Grup üyeleri : Kevin Locke , Edmond Nevaquaya, Thirza Defoe ,Amber Windy Boy ve Douglas Foote

Fotoğraflar : Özbilen Keskin

Nükleer Santrallere köstek ülkeyi ve insanlığı küçümsemek midir ?

Hürriyet gazetesinde Ertuğrul Özkök ekli likteki yazısında Nükleer Santraller karşı olanları düşünmeye davet ederken ülkemizin teknolojik anlamda örnek projelerini övüyor ve nükleer santrallere bu yüzden destek olunmasını en azından köstek olunmamasını istiyor . ( Yazıya ulaşmak için linki tıklayınız : http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/4276439.asp?yazarid=10&gid=61 )
Bende yazıyı benimle paylaşan dereğerli HOY ( http://yucemajeste.blogspot.com/ ) 'a ve herkese yönelik aşağıda kendi düşüncelerimi söyle paylaşmak istiyorum .
Nükleer santrallere veya benzer düşüncelere katılmamak , köstek olmak ülkeyi ve insanlığı küçümsemek midir ?

Çok güzel, afferin objektif , ülkesini seven ve dünyayı ve tüm gelişmeleri yakından takip eden bu çağdaş ve aydın türk vatandaşına ve gazetecisine , afferin onlara . Düzen buysa , düzülenlerde olacak tabii ! Ama benim de söyleyeceklerim var !

Ne yazan ne okuyan ne de başkaları tüm bu muhabbetlerin içinde boğulurken , " Ulan ne açgözlüyüz , yedik bitirdik koca dünyayı , halen hesap, kitap, kıyas, mıyas lavuklukları ile daha nasıl anasını satarız , nasıl ola da kendimize biraz daha fazla kazanç sağlarız , umurumda mı benim birilerinin ardına sığındıkları çevrecilik vs. zırvalıkları , bunların hepsi zaten aykırı olma peşinde üç beş zıpır , biz işimize bakalım , bak başkaları almış başını gitmiş, pay etmişler koca dünyayı biz halen uyuyoruz , yiyelim ağalar yiyelim beyler , marabaları nasılsa hallederiz ..." diye düşünüp , hesap kitap yapıp , birde utanmadan bunu herkesin aynı biçimde düşünmesini istiyorlar . Eee aslında haksızda sayılmazlar , çünkü bunun için uğraştılar uzunca bir süredir , ama olmuyor işte , bazılarıda bu oyuna gelmeyebiliyor ...

Sonuç olarak sizin bu yazıyı niye paylaştığınızı ve farklı bakış açılarını gözden kaçırmamayı , eleştirme ve objektif değerlendirmeyi , farklı görüşleri vs . hatırlatmak ve düşündürmek için gönderdiğiniz belli ( ki doğrudur da , bugünkü sisitemde birşey tartışılıyorsa her yönüyle ve çok yönlü tartışılmalı .) , ancak bu yazıda söylenen şeylerin çok büyük bir kısmı özelliklede mentalite benim için hiçbirşey ifade etmiyor - BENİM İÇİN- , herkes benim gibi olsa onlar içinde etmeyebilir . Herkes benim gibi olmayabilir tabi saygı duyarım da , ya ben nasıl herkes gibi olmamışım , ya da benim gibide olmayıp bambaşka olanlar nasıl bu arkadaşların istediği herkes - gürüh- gibi olmamış , olamamış, oldurulamamış ? Demek ki olunabiliyor , ozaman bunuda objektif ve geniş çerçeveden araştırmak ve anlamak gerekiyor ... Yaşam kaynaklarını ayağımın altına merdiven yaparak yükselmek , yükselebilmek değil benim yaşam felsefem . Tanrı akıl sağlığımı korumama yardımcı olsun !

Geçtiğimiz yıllarda sert bir kış dönemin de ( 2003-04 ) İstanbul'un ( Dünyanın sayılı metrapollerinden olan !) bir bölümü aşırı soğuklar yüzünde ( altyapı vs ) suları dondu , elk kesildi ve doğalgazı arızalandı ... Ben o an şunu düşündüm , o gece o evlerin % 99 'da mumdan başka aydınlatma , ve yine aynı oranda alternatif ısıtma aleti ve banyolarında yedek su yoktu - o dönemde küçük kızım 4-5 aylıktı , ve bizim evde farklı durumda değildi doğrusu - . Bu biraz uzun sürse ki sürebilir Doğa'nın nasıl insanı terbiye edeceği belli olmaz ! ( Tanrı değil doğa diyorum , inanç mevzularının çeşitliliğine bağlı olarak ) Ozaman birçok insanın çok basit bir sebepten hemde büyük metropollerde öleceğini görebiliriz göreceğiz de ... Neden ? ısınma , aydınlanma ,su ve yiyeycek kaynakları bağlantısının aksamasından . Neden ? Bu nedene bende kendimce bir çomak sokarak söyle söyleyeyim : Bir b.k varmış gibi insanların doğal ortamlarından koparılarak güya şehir yaşamının şatafatlı hayatlarına davet edilmelerinden , kalabalıklaşıp sadece sayı olarak artamları ve bir gürüha dönüşmeleri dışında neredeyse hiçbir işe yaramaz hale getirilmelerinden , kırsalda ki marabalıktan , kentselde güya işçi sınıfı adı altında yeni bir marabalığa dönüştürülmelerinden, yeni ve değişik çağdaş oyuncaklar sayesinde , hem özünü , hem geçmişin hemde geleceğini unuturarak ve onları özünden kopararak başka bir tür insan formatına dönüştürerek , şimdilerde ve gelecekte göreceğimiz ve ilk paragrafta değindiğim paylaşım oyununda seslerini çıkarmayı bir bir kenara bırakın , bundan bi haber ve ancak bu org'da hamal ya da kobay olarak kullanılmak üzeri hazırlanmışlardır . Bugün gelinen noktada fotoğrafın bir yüzüde böyledir bana göre ...

Oysa yaşam(ama ) ya da ölüm bukadar basit olmamalı , İnsanlarda bukadar rahat olamamlı ... Param var istediğim gibi tüketirim sana ne kardeşim sende benim gibi çalış kazan ye ! en bitik anlayıştır bana göre ... İnsanlık doğallığı ve teknolojiyi iyi ayırd edebilmeyi öğrenmelidir , hazırlıksız kalıp zorla öğrenmek zorunda kaldığında iş işten geçmiş olacak , önemlisi onu koruyacak bağrına basacak bir doğal hayat bulamayacak ve tükenecektir . Makina olmadan yaşanabilir ama doğa olmadan yaşanmaz ! ( Welcome my son , welcome to machine - Pink Floyd - ). "Yalnızca kendimiz ve yalnızca bir coğrafya için" değil , " hepimiz için ve tüm dünya için " yaşamalıyız , yaşamayı düstür edinmeliyiz ve bunun için çabalamalıyız ...

Yalnızkartal konuştu !

Açıklama : Yazının kimi yerlerinde geçen , argo ve kendime has ifadeler ve yaratabileceği ya da yartattığı yanlış anlaşılmalar için okuyanların affına sığınırım .

Pazartesi, Nisan 17, 2006

Yorumsuz

Şiiiri okuyabilmek için resmin üzerine tıklayınız
( Nilhan'a teşekkürlerimle )

Cuma, Nisan 14, 2006

'6 milyar insan olurse dunyayi kurtaririz!'


Bu haberi nasıl kaçırmışım HAYRET ! , şaka gibi değil mi? Ben de hala okurken ciddi olamaz hissine kapılıyorum ama, kazın ayağı öyle değil maalesef .

Benim bir teorim var , yazıyorum ki ileriye kanıt olsun diye ,işte bu baba ( Ekolog) da hakim güçlerin bir temsilcisi olarak bunu teyit ediyor , ister şaka ister gerçek , nasıl isterseniz öyle yorumlayın söylediklerini ve yazcaklarımı .

Olayın şöyle gelişeceğini varsayıyorum : Birgün babalar ( Dünyanın Hakimleri - kim oldukları zaman içerisinde değişebilir o yüzden isimlere çok takılmayın önemli olan zihniyet-) (z)uzaydan veya bir harita üzerinden dünyaya bakarak şunu ( düşünmüş olmalarını geçiyorum zaten onların sözcüleri aşağıda ki gibi bunu düşünmüş ve söylemiş olacaklar ) diyecekler : Hergeçen gün nüfus artmakta çevre kirlenmekte kaynaklar ya tükenmekte ya da kirlendiği ve zehirlendiği için kullanılmaz hale gelmiş durumdadır - hepsininin sorumlusu biziz ama şu an için bunun önemi yok , acil eylem planı gerekiyor , başka yaşanacak gezegende bulamadık birtürlü , kahretsin , onca para boşa gitti !:) - , dolayısıyla kalan sınırlı ve temiz kaynağın yine sınırlı ve temiz olduğu iddia edilen insanlara ( belli bir ırk veya millet ya da varsıl bir kitle olacak bunlar vs.) ait olması ve olduğu konuşulacak , dolayısıyla mesela şöyle bir Afrika' ya doğru bakacaklar bu muhteşem coğrafyayı özellikle temiz sularını kim içiyor ? Siyah milyonlarca Afrikalı, cahil (!) ve birşeye etkisi olmayan (!), üretimden uzak(!) , hiçbir işe yaramaz milyonlarca gereksiz adam(!) ... Eee ozaman niye bunu boşuna tüketiyorlar ki , bizim gibi üstün bir gürühun bu kaynağa ihtiyacı varken hem de , neslimizi ve geleceğimizi en güzel (!) şekilde sürdürebilmemiz için ... O halde ne yapılmalı ? Tabii ki yapılacak şey çok basit (!) ve her ne olursa olsun bu yapılmak zorunda ... ( Bknz : Irak vs. )
İşte çok değerli (!) bilimadamı da aşağıda bunu açıklıyor . Aynı şey Asya , Güney Amerika , Avustralya içinde düşünülebilir , Kuzey Amerika içinde tabii ...

Bu işin şakası YOK...

Çünkü bu TÜR ( insan diyemiyorum o yüzden tür demel zorunda hissediyorum kendimi.) bir ŞAKA değil GERÇEK !
Not: Gelen bir bilgiye göre de Bilimadamının soyadı Forrest değil Pianka , bilginize ...
Haber 4/4/06'da Vatan Gazetesinde şöyle yer almış :
'6 milyar insan olurse dunyayi kurtaririz!'
Amerikali ekologun "kuresel isinmaya karsi" onerisi soke etti:"Sorunun ana kaynagi insan. Yok etmek icin ebola virusu yayalim"
ABD'nin Teksas eyaletinde Bilim Akademisi tarafindan 2006 yilinin en onemli bilim adami secilen ve ekoloji alaninda Amerika'nin sayili uzmanlari arasinda gosterilen Eric Forrest' in bir bilimkonferansindaki konusmasi ulkeyi karistirdi. Kuresel isinma,buzullarin erimesi, bitki ve hayvan turlerinin giderek yok olmasi nedeniyle gezegenimizin yok olmaya dogru ilerledigini kaydeden ABD'libilim adami, insanligin ve dunyanin kurtulmasi icin tek yolun insan irkinin buyuk bolumunu ortadan kaldirmak oldugunu savundu. Forrest,400 seckin bilim adaminin onunde yaptigi konusmada, sozlerine, "Su an size anlatacaklarima aslinda hic de hazir degilsiniz. Ama ben size kanitlanmis gerceklerden bahsedecegim" diye basladi.
AIDS virusu olmaz "Insanoglunun dogadaki tum turlerden ustun oldugu seklindeki teori sacmaliktir" diyen Forrest, salonu dehsete dusuren su ifadelerikullandi: "Geri donusu olmayan yola girdik. Bunu engellemenin tek yolu problemin kaynagini ortadan kaldirmaktir. 6.5 milyarlik insanlik nufusunun yuzde 10'u bu dunyaya yeter. Geriye kalan 6 milyar kisiyi cok etkin bir sekilde yeryuzunden silmemiz gerekiyor. AIDS virusu gibi etkinligini zamanla gosteren virusleri degil, birkac gun icinde olduren ebola virusunu kullanabiliriz. Virusu ucaklarla ulkelerinuzerine puskurtursek dunyayi kurtaririz."

Perşembe, Nisan 13, 2006

Kalbura takılanlar -4-

Bu hafta kalburda kalanlar
*Muhammed Ali isim hakkını sattı:Eğlence ve lisans firması CKX, eski dünya boks şampiyonu Muhammed Ali’nin isim hakkının yüzde 80’ini 50 milyon dolara satın aldı.
*Ayı Uyandı bahar geldi:Rusya’nın başkenti Moskova’daki hayvanat bahçesinde yaşayan ve şimdiye dek baharın gelme zamanı konusunda hiç yanılmayan bir ayının kış uykusundan uyanması, Moskovalıların kürk ve kalpaklarını dolaba kaldırmaları zamanının geldiğini müjdeledi.
*Ucakta Yalan Makinası : Moskova'daki Domodedovo Havaalanı'ndan uçağa binecek yolcular yalan makinesine bağlanacak. Yalan söylediği belirlenen yolcular sorguya çekilecek
*Yasak Dans ; Oryantal: Filistin'de iktidardaki Hamas hükümetinin Kültür Bakanı Attallah Ebu El Sibbah, dansözlüğü yasaklamaya hazırlanıyor. The Guardian gazetesine konuşan El Sibbah, Taliban olmadıklarını, ancak her şeyin de bir sınırının bulunduğunu belirtti. El Sibbah, bu sınırlardan birinin de dansözlük olduğunu açıkladı..
*Dua eden Walt Disney Kahramanları : Donald Duck ve hemen arkasında Miki Fare , Supermarket açılışında dua ediyorlar
*Bir Yemin ettim ki dönemem ! Bolu Mengen ilçesindeki Aşçılar Anadolu Otelcilik Turizm Meslek Lisesi öğrencilerinin mezuniyet töreni renkli geçti. 141 öğrenci, kazanın üzerine ellerini koyarak; mesleklerini sürdürürken, insan sağlığını ön plana çıkaracaklarına dair ant içti.
*Evrensel Geyik : 4 Mayıs gecesi "01:02:03 04/05/06" zaman kombinasyonu yaşanacak, yani 4 Mayıs gecesi saat 1'i 2 dakika, 3 saniye geçe yaşanacak anın benzeri bin yıl sonra görülebilecek.Tabii ki Saat : 06:06:20:06 Tarih : 06/06/2006 da aynı ozaman . Ayrııca batıda ay/gün/yıl ölçü alınır bu durumda bu geçmiş bir geyik olarak kalır .
*Bende yaptırdım : "Güneş tutulması depreme neden olur" söylentisine inanan yaklaşık 5 bin kişi 29 Mart'taki tutulmanın ardından evleri ve işyerleri için deprem sigortası yaptırdı.

Kalburunuz delik olmasın , hepinize iyi günler !

Aylak Adamın Güncesi -9-

2006 Nisan 2. Hafta

Gündem bu hafta da oldukça çarpıcı ; Başbakan baş danışmanı , amirinin kullanım hakkını pazarlama girişimleri ile gündemin önemli parçası oldu . Cumhurbaşkanı Dersleri birçok önemli mesajı içeriyor anlayana... Ancak en önemli gelişme "çevre" konusunda yaşandı , zehirli atıkların toprağa gömülmesi olayı belli ki çok derin kuyuların varlığını ortaya çıkardı , bakan isim tespit ettiğini ama açıklamayacağını söylüyor, neden ? Ölüm tacirlerine kaçma şansı mı tanıyorlar . İçme suyuna yapılan bu tecavüz bence hertürlü cezayı haketmektir . Fransa'da öğrenciler kazandı .Mutlu son . ADB'de İspanic'ler ayaklandı ...Futbolda "altı" sayısının kerameti tartışılıyor ve yaşam hızla devam ediyor , biz aylak aylak bakarken ona ...

HAFTANIN GÜNDEMİ
Cumhurbaşkanından Dersler -1-
-Küresel Dünyaya : Terör örgütünün büyük bölümünün Irak'ın kuzeyinde üslenmesi karşısında gerekli desteğin dost, komşu ve müttefiklerimizce sağlanmamasının ülkemizde yarattığı düş kırıklığı sürmektedir. Türkiye'nin ulusal çıkarları doğrultusunda kimi durumlarda ABD'den farklı düşünmesi, bağlaşıklığımızı zedeleyen bir durum değildir.
-Laiklik nedir ? “ ...Son günlerde artarak sürdürülen söylemlerde, laiklik, "din ve vicdan özgürlüğü" olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımla laiklik, din ve vicdan özgürlüğüne indirgenmekte ve anlamsız kılınmaya çalışılmaktadır. Bu tanımlama aynı zamanda iki önemli sonuç doğurmaktadır. Bunlardan birincisine göre, tanımlamayla tesettür amacıyla kullanılan türban bireysel özgürlük kapsamına alınarak, kamusal alanda da bu uygulamanın kaçınılmaz olduğu vurgulanmak istenmektedir. İkincisine göre ise; bu yaklaşım, toplumu "madem ki laiklik din ve inanç özgürlüğüdür, laik düzende herkesin kendi istenciyle seçeceği hukuk düzeninde yaşama hakkı vardır" sonucuna kadar götürecektir. Anayasa'daki tanıma göre laiklik, dinin toplumsal, siyasal ve hukuksal bir güç ve düzenleyici olmasını engelleyen temel ilkedir.
-Kimlik : Anayasa'da, Türk devletine yurttaşlık bağıyla bağlı olan herkesin Türk sayılması, Türk ulusunu oluşturan ögelerin etnik kimliklerinin yadsınması anlamına gelmemektedir. Tersine tüm yurttaşların Türk ulusu kimliğinde buluşturulması, yurttaşlar arasında eşitliğin sağlanması, "çoğunluk" içinde bulunan kimi etnik grupların "azınlık" durumuna düşmemesi amacını taşımaktadır
- Yerel Politika
Danişman Amirini övüyor (!) : Zapsu Açıkladı : Başbakanı "Kullanın" : I'd say "exploit" is a bad word, but kullanmak or use... (Zapsu burada Türkçe kullanmak sözcüğünü telaffuz ediyor ve İngilizce nasıl denir anlamında dinleyicilere bakıyor ve bir Türk dinleyicinin hatırlatması üzerine sözlerine devam ediyor) take advantage of this man /// "Sömürmek" kötü bir kelime, ama kullanmak... Bu adamdan yararlanın. Sayın danışmana şunu söylemek lazım bir dervişin fikri neyse zikride odur . Çok güzel bir tokat daha yedik ama halen farkında değiliz .
İlginç espiri : DTP eşbaşkanlarından birinin soyadının " Türk" (Ahmet Türk ) olması , etnik kimlik üzerinden politika yapan bir parti yöneticisi olarak karşı çıktıkları etnik kimliği soyad olarak kulanıyor olması aslında sorunun nekadar sunni ve içi boş olduğunu kanı(a)tlar bana göre ... Gözünü sevdiğimin Anadolu' su , sen çok yücesinde , eteklerindekiler cüce !

Yaşamın İçinden MOBESE ( Sokaklardaki Kamera Sistemi) ve Dgitak kamera ve cep telefonları icad oldu mertlik (!) bozuldu. Hergün gazetelerde TV'lerde amatör kayıtlardan bir vukuuat yayınlanıyor , Gamze Özçelik olayını da hatırlarsak , yeni bir dönemin içindeyiz herkes birşey yaparken birbirini iyi kollasın .. Digital Tanrı gibi bir durum çıktı ortaya , herşey kayırt aldında , hesap günü hepsini izlettirecekeler melekler size :-) . Hadi hayırlı traşlar ...

D Ü N Y A M I Z D A N
Adamımız (!) Berlisconi kaybetti , İtalya'da geçen pazar başlayan ve önceki gün sona eren 2 günlük seçim maratonundan bıçak sırtı bir farkla da olsa Romano Prodi liderliğindeki merkez sol koalisyonu galip çıktı.
Fransada Öğrenciler Kazandı , Amerika'da göçmenler ayaklandı
Si, se puede ( Evet yapabiliriz): Kongre'deki göçmenlik yasası çalışmalarını yönlendirerek yasal statüye kavuşma mücadelesi veren çoğu Latin Amerikalı milyonlarca kişi, haftalardır sürdürdükleri eylemlerle ABD gündemine oturdu .
Küresel Ayak Oyunlar
The Independent gazetesi, Merkez Bankası Başkanlığı için "İslamcı bir finansal kurumun başkanının önerilmesi"nin Brüksel'de "alarm"a neden olduğunu yazdı. Gazete, Avrupalı diplomatlara dayanarak, "Seçim öncesi türbana özgürlük sağlamak için düzenleme yapılabileceği ve imam hatiplilerin üniversiteye girişlerinin kolaylaştırabileceği" değerlendirmesini yaptı.
-
ABD’de üç üst düzey emekli general Irak savaşındaki hatalarından dolayı savunma bakanı Donald Rumsfeld’in görevden alınmasını talep etti. Anthony Zinni , Emekli Korgeneral Gregory Newbold. Üçüncü isim de, 2003-2004 yıllarında Irak ordusunun kurulmasından sorumlu olan Emekli Tümgeneral Paul Eaton.

Demokratik Türkiye'den insan manzaraları : İstanbul Barosu'nun etkinliğinde Adalet Bakanı Çiçek'i protesto eden avukat, korumalarca salonun dışında bir depoya kapatıldı.
İstanbul, Avrupa Birliği (AB) kurumlarının yetkililerinden oluşan yedi kişilik bir jüri tarafından, 2010 Avrupa Kültür Başkenti olarak önerildi. AB dışındaki şehirler sınıfında Ukrayna'nın başkenti Kiev'le yarışan İstanbul, oybirliğiyle bu unvanın sahibi oldu.
Ç E V R E D O G A

SUYUMUZU GÖMMÜŞLER – LANET YAKINDA !
Çevre ve Orman Bakanı Pepe
, "Marmara Bölgesi'nde yeraltı sularının çekilerek yerine kanserojen atık enjekte edildiği yolunda çok ciddi mercilerden gelen ihbar üzerine sondaj çalışması başlattıklarını açıkladı
Bakanı Osman Pepe dün yaptığı açıklamada, Tuzla'da toprağa gömülü olarak bulunan tehlikeli atık varillerinin ciddi sanayicilerden birine ait olduğunu açıkladı.

KONYA'da atık su oluşturan 88 tesisten 86'sının atıkları, Konya Kapalı Havzası'nı, dolaylı olarak da Tuz Gölü'nü kirletmeye devam ediyor.

Ahmedinejad: Nükleer teknoloji Allah'ın bize verdiği özel hediye ... Eh ne diyelim şimdi biz buna , politik hırs yaşama hırsından çok önde ...

Garip Kaza : Japonya'nın güneyindeki Kyuşu adası açıklarında bir feribotun balinaya çarpması sonucu 13'ü ağır olmak üzere 49 yolcu yaralandı
A R A Ş T I R M A
Araştırma : Dünyalılar , Türkler ve Sex
Viagra'nın üreticisi Pfizer'ın dünya çapında yaptığı cinsellik araştırmasına göre, global anlamda cinsel ilişki sıklığı ayda 6.47. Türklerin cinsel ilişkiye girme sıklığı ise ayda 7.4 ... Şu çılgın Türklere bakın hele

BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ
Galopçu diye bir meslek olduğunu ? : Yarış atlarının genellikle sabahın çok erken saatlerinde ( köründe) yaptıkları antrenman çalışmalarını ttakip ederek koşu performanslarını kronometreler ile tutup bunu , yarışseverlerin takip ettiği yarış bültenlerine satan adamların yaptığı iş .
Büyük yük gemilerinde kum havuzları bulunduğu nu? : Denizaşırı ülkelere yük taşıyan okyanusların fatihleri büyük yük gemilerinde mürettebatın uzun süre karaya çıkamadığı ve bir metal dünya üzerinde yaşamak zorunda kaldıkları için vucutlarına biriken elketiriği atmalarını sağlamak için gemilerde kum havuzları bılunur ve çıkpal ayaklarla belli sürelerde burada yürünür .
Baharın geldiğinin farkında mısınız ?: Peki günümüzün pek menem şehir yaşantısında hayatlarını devam ettiren sizler en son çıplak ayağınızı toprağa temas ettirdiniz . Ettirmediğinize eminim , o halde kış uykusu bitti, gidin bu bahar çoşkusunu marka ve alışveriş tuzağı merkezler yerine çiçeklerin çoşkuyla açtığı doğada yaşayın . Gidin ve aylık hatta yıllık elektiriğinizi bırakın doğaya , gevşeyin , rahatlayın , tabii bunu gerçekten istiyorsanız:..

Sinema – Kitap
Sinema – 1400 filmi değerlendirerek 'en iyi 101 senaryo'yu seçen Amerikan Yazarlar Derneği, birinciliği Casablanca'ya verdi. İlk beş şöyle: 1- Casablanka 2- Godfather (Baba) - Mario Puzo ve Francis Ford Coppola. 3- Chinatown-Robert Townne
4- Citizen Kane (Yurttaş Kane) - H.Mankiewich ile Orson Welles 5- All About Eve (Eve Hakkında Her Şey)-Joseph Mankiewicz

HAFTANIN AYLAK MESAJI – erbil- ” 2046 ne müthiş bir film yahu , festival festival olalı böyle film görmedi tavsiye ederim. Bu arada 2046 dan çıkarken 20 li yaşlardaki bi grup , "ne uzun film yahu, bunaldım az daha bitmesini beklemeden çıkacaktım.." felan diyolardı , şöyle bir baktım yüzlerine susuverdiler ; bazıları hayata trene bakar gibi bakıyor ya yazık bu gençliğe, bunlar büyüdüğünde kebap felan olmayacak hap ile beslenicekler garanti..."
S P O R
6 Sayısının Gizemi : Ulusoy’un 6 sayısını sevmesi ve bundan asla vazgeçmeyeceğim demesi , yabancı sayısı tartışmasında farklı bir espriyi gündeme getirdi . Neden 6 , neden 5 ya da 7 değil ? Nedenini tüm FB’liler biliyor sanırım . Yabancı konusundaki sınırlamaya karşıyız hatta şöyle karşıyız , yönetici , hakem ve fenerasyon başkanlarıda yabancı olabilsin , hatta seyircilerde , ama öncelikle TV’lerdeki teneke yorumcuların yerine gelecekler yabancı olsun , yayınlar altyazı ile de izlenir...

Siyasi Futbol İşte Olay Bu ! : Avrupa Karma Futbol Takımı ve Latin Amerika takımları karşı karşıya gelecekmiş . Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Avusturya'nın başkenti Viyana'da sahaya çıkarak futbol oynayacağı bildirildi. AB Dönem Başkanlığı'nın Finlandiya'ya geçmesi nedeniyle düzenlenecek etkinlikler kapsamında kurulacak Avrupa Karma Futbol Takımı, 11 Mayıs 2006 ' da Latin Amerika'ya karşı mücadele edecek. AB'ye üye ve aday ülkelerin başbakanları ile birer milli futbolcuları Avrupa takımını oluşturacak.Haydi bakalım , Hakan Şükür ve RTE , Avrupai ikili yakışır (!)

Dünyanın en golcü kalecileri : Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu'nun (IFFHS)
Kaleci, Takımı, Ülkesi, Gol
1-Jose Luis F.Chilavert -Penarol-Paraguay-62
2-Rogerio Ceni -Sao Paulo-Brezilya-56
3-Rene Higuita-Bajo Cauca-Kolombiya-41
4-Jorge Campos-Puebla-Meksika-40
5-Hans-Jörg Butt. -Leverkusen-Almanya-27

Haftanın Fotoğrafı : Rakiplerine Ters Gelen Takım (Tayfalar-A)


Yazan, derleyen,toplayan : Atlantisli Aylak .
Katkılarından dolayı : Faruk'a, Erbil'e , Serhat'a , Ahmet'e , Muhterem'e teşekkürler

Unutulmayanlar - Mars Bonfire ve B.T.B.W.


Bazı şeyler vardır , yaparken işin sonunun nereye varacağını asla kestiremezsin , hatta kestirmen de gerekmez ki bunun içinde yapmazsın . Ama bir gerçek vardır ki , onu doğru zamanda ve doğru bir içgüdüsel duyguyla yapmışsındır . Bu yaptığın ister bir eylem, ister bir söylem , isterseniz de bir sanat eseri olsun . Örneğin bir şarkı ...
Bu hafta unutulmayanlarda gerçek ismini üçüncü defa değiştirdiğinde aldığı ismiyle yarattığı eseri ile efsane olmuş bir müzik adamı ve onun efsane şarkısı var . Mars BONFIRE ve yarattığı ölümsüz eseri ve bir yaşam görüşünün marşı efsanevi şarkısı "BORN TO BE WILD".
Kahramanımız 21 Nisan 1943 de Kanada'da Ontorio'da Dennis Eugene McCrohan ismiyle dünyaya gelmiştir . İlerleyen yıllarda müzisyen olduktan sonra 60'larda müzisyen kardeşi Jerry ile birlikte soyadlarını Edmunton olarak değiştiriler . Galiba adamımız zirve şarkısını yaratmak için isim arayışındadır . Kardeşler önce The Saparrow isimli gurupla daha sonrada ( benim için karizması tarifsiz olan ) STEPPENWOLF ( ki adını Herman Hesse'in aynı adlı romanından almıştır , kurucusu John Kay'i de selamlıyorum.) ile yollarını devam ederler . Bu arada Dennis müzik kariyerine devam ederken ismini de MARS BONFIRE olarak değiştirir . Geçektende bu dönemde yazacağı bir parça başta " ROCK MÜZİK" tarihi olmak üzeri sinema ( Efsanevi "Easy Rider" filmiyle) ve diğer müzik tarihine de damgasını vuracak bir "Şenlik Ateşi " Mars'tan bile görülecek ve duyulacaktır belkide ... Steppenwolf'un 1968 yılında çıkardığı aynı isimli albümüne yazdığı parçayla ...
Unutulmaz Şarkı "Born To Be Wild " ile Mars Bonfire ve Steppenwolf'u tüm Aylaklar adına selamlıyorum .
Born To Be Wild
(Words and music by Mars Bonfire)

Get your motor runnin'
Head out on the highway
Lookin' for adventure
And whatever comes our way
Yeah Darlin' go make it happen
Take the world in a love embrace
Fire all of your guns at once
And explode into space
I like smoke and lightning
Heavy metal thunder
Racin' with the wind
And the feelin' that I'm under
Yeah Darlin' go make it happen
Take the world in a love embrace
Fire all of your guns at once
And explode into space
Like a true nature's child
We were born, born to be wild
We can climb so high
I never wanna die
Born to be wild
Born to be wild

© MCA Music (BMI)
All rights for the USA controlled and administered by
MCA Corporation of America, INC
Yazan : Atlantisli Aylak

Perşembe, Nisan 06, 2006

Aylak Adamın Güncesi - 8 -

Nisan 2006 1. Hafta
Gündem : Yazamaya başlayınca aklıma bu haftaya özel bir gündem maddesi gelmiyor . Geçen haftadan sarkan Günedoğu Anadolu'da ki şiddet olaylarının belli ki planlı ve organize bir şekilde diğer şehirlerede sıçradığını ve sonrasında da yavaşladığını görüyoruz . Kimi belediye başkanları hakkında yargı yoluyla girişimler başlatıldığını görüyoruz yine, politikacıların bu konuda atışmalarına "polemik " bölümünde değiniliyor . Doğrusu bu eylemlerin genel olarak değerlendirmezsinde Emre Kongar'a katılıyorum , bunların hepsi global bir oyunun parçası ve tetiklediği eylemler , kimse birşey biliyorum anlıyorum edalarıyla bu olayı bölgeye özel bir demokratik hak arayışı vs. mana katarak olayın gerçek manasını gözardı etmesin . Ekonomide önemli gelişme içeriğinin ötesinde bir gündem yarattı . Yunan ulusal bankası ile Finansbank evlendiler . Ekonomik gerçekler dışında nasıl anlam çıkaracak bakalım vatandaş bu işten . İnsanların üzerine duvarlar çöktü memleketimin alaca şafağında , bir aile eğlence hayatının altında kaldı . Ses seda yok , ya tersi olsaydı ? STK ve bazı sendikaların yaptıkları organisyonla düzenlenen Genel Sağlık Sigortası yasa tasarısı referandumunda hayır çıktı . Bakalım vekiller bu duyarlı ve güzel tepkiye nasıl yanıt verecekler . Kürsel Dünya bu hafta gündemimizde fazla yer bulamayacak , İngiliz ve Amerikan dışişleri bakanlarının Irak ziyareti ilgi çekiciydi .

YEREL POLİTİKA VE..
Polemik “ Nekadar da çözüm odaklı ve anlayışlı politikacılarımız var değil mi ? Eminim sorunu en kısa sürede çözecekeler tıpkı bundan öncekilerin de yaptığı gibi ! Buyrun siz karar verin .
Başbakan : (kendisinden randevu isteyen DTP'lilere) "Önce çık, PKK'nın terör örgütü olduğunu ilan et, ondan sonra seninle konuşalım" (Yorum : Bu duruşa kesinlikle katılıyorum )
DTP'den Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk'ün yanıtı : "ABD ve AB'nin terör örgütü olarak tanımladığı Hamas'ı neden davet ettiniz?" ( Güzel soru !)
İçişleri Bakanı Aksu: Çocuklara sahip çıkın... (!!!)
ANAP Başkanı Mumcu: Türkiye Balkanlaştırılmak isteniyor... ( Ya siz ne yaptınız ?)
DYP Başkanı Ağar: Açık kalan kepenkler Cumhuriyet'in namusuydu ... ( Çözüm sayın başkan , çözüm ? )

Bir atasözü “Üzüm üzüme baka baka kararır.” Argoyu severiz evelallah !
PTT Genel Müdürü Osman Tural 1907 adet motorsiklet alınca , 'Neden 1907 motosiklet satın aldınız, 1900 değil?' sorusuna, Fenerbahçeli olduğunu söyleyerek yanıt verdi. Gazeteciler aynı soruyu bu sefer Bakan Yıldırım'a da yöneltti. Galatasaray taraftarı olduğu öğrenilen Yıldırım da ''Ben de merak ettim. Acaba keleğe mi geliyoruz'' dedi.

Aslan Bürokratlarım Benim (!)
Kuş Gribinin gerçek nedenleri yavaş yavaş çıkıyor ortaya . Amaç köylünün geriye kalan nacizane tek besini olarak kalmış yumurtasını da elinden almak ...
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Nihat Pakdil, “Kuş gribinin bulaşma riski nedeniyle köy tavuklarının serbest dolaşmasına karşıyız” dedi.

Bu ne şimdi ?
PKK yandaşlarının Mardin'in Nusaybin İlçesi’nde pazar günü gerçekleştirdiği yasa dışı gösteriler sırasında bir okulun bahçesindeki Atatürk büstünü parçalayarak köprüye astığı ortaya çıktı.
Yorum : Herkes kendi değer verdiklerine saygı bekliyor, başkalarının ki kimin umrun da !

Referandum'da hayır: TTB, DİSK, KESK ve TMMOB'nin Genel Sağlık Sigortası yasa tasarısı referandumu sonuçlandı. Türkiye genelinde 2 milyon 228 bin 592 "Hayır" oyu çıktı. TTB İkinci Başkanı Bakkalcı, "Tasarı geri çekilmezse 'İnsanca Yaşam İçin Büyük Yürüyüş' başlatacağız" dedi.

HAFTANIN BULMACASI
Her yolu deneyeceğim , asla vazgeçmeyeceğim ! Ben kimim ?
Nur cemaati lideri Fethullah Gülen'in Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak 'örgüt lideri' olmadığına dair karar verilmesini istediği ortaya çıktı. Mahkeme talebi bugün değerlendirecek ( Basından )Yorum :Korkarım ki bu insan birgün hava alanında kırmızı halılarla karşılanacak , biz uyumaya devam ettikçe yolun sonu görünüyor !

ÇEVRE
Kanada da foklardan sonra şimdi de Norveç’ de balina avı sezonu açıldı
Bundan tam 20 yıl önce yürürlüğe giren ve balinaların korunmasına olanak sağlayan uluslararası moratoryuma rağmen, Norveç, balinaların ticari amaçlarla avlanmasına izin veren tek ülke.

Bir web sayfası :
http://www.nukleerekarsiyiz.biz

ARAŞTIRMA
Ömür nasıl uzar
: ABD’li Dr. Hall'un çalışması, hangi aktivitelerin ömrü ne kadar uzattığını da şöyle açıklamış : Düzenli olarak spor yapmak: 3-5.1 yıl , Düzenli olarak sağlık kontrolünden geçmek: 2.1-3.7 yıl , Düzenli olarak kiliseye gitmek: 1.8-3.1 yıl. ( Yorum: Haydi hep beraber camilere , kiliselere ,havralara , sinegoglara , ancak giderken spor kıyafetlerimizi giyelim ibadethanelerde duşlar yapılsın , yanlarında doktor muayenehaneleri , böylelikle 7-8 yıl toptan ömrü uzatmış olur yırtarız...)
Etkili bir araştırma daha
ABD North Carolina Üniversitesi'nin dün duyurduğu araştırmaya göre medyada bol bol cinsel içerikli yayınlara maruz kalan genç, kendisi dışında herkesin cinsellik yaşadığı izlenimine kapılıyor. ( Yorum : Cinsel sapıkların nereden esinlendiklerini çok açık ve net ifade eden bir araştırma , yetkilileri kutluyor , sorumluların dikkatini çekiyorum . Uyanın ! )

DAVA
Haftanın Davası
( Basından )
Vefasız kocaya af yok :Yargıtay benzer davalara emsal teşkil edecek olan bir karara daha imza attı. Böbrek hastası olan eşinin sağlık sorunlarıyla ilgilenmeyen ve ameliyat olduğu süreçte ziyaretine dahi gitmeyen vefasız kocayı affetmedi. Desteğe ihtiyaç duyduğu dönemde eşini yanlız bırakan kocanın davranışını, 'kişilik haklarına yönelik ağır saldırı' olarak niteleyen Yargıtay, davacı kadının 'manevi tazminat' talebini haklı buldu. ( Yorum: Güzel bir yorum , doğrusu herkes hukukuna göre hareket edecek , ayağımızı denk almamız lazım ...)

FUAR
EKOLOJİ İSTANBUL 2006
TÜRKİYE’ NİN TEK ORGANİK ÜRÜNLER VE ÇEVRE FUARI
HARBİYE - ASKERİ MÜZE KÜLTÜR SİTESİ
Ahmet Fethi Paşa Salonları ( 6 -9 Nisan 2006 )

SPOR
Yeni bir futbol dergisi

4-4-2 ( Four Four Two ) ama adın niye Dört Dört İki değil , anlamadım . Mutlaka okunası bir
ilk sayı ve içerikle karşımızda , boş futbol geyiklerini doldurabilecek bir içeriğe sahip . Destek atmak gerekebilir .

Shaq’ın bomba itirafı ; o cüsseye bu açıksözlülük yakışmıyor be Shaq ?
Miami Heat'in süperstarı Shaquille O'Neal neye bozulmuş ? : "Her sabah çocuklarımın odalarına gidiyorum ve üzülüyorum. Çünkü odalarının duvarlarında babalarının değil, LeBron James ile Dwyane Wade'in posterlerini görüyorum. Şaka bir yana, bu iki genç bence NBA'in ve basketbolun geleceği."

Ve Memo’dan örnek haraket , darısı dolar milyoneri çok bilmiş futbolcuların başına .
Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi’ndeki (NBA) gururumuz Mehmet Okur, Menemen Emiralem Sabahat Akşıray Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi’ne (OÇEM) Otistik Çocuklar İş Eğitim Merkezi kazandırıyor. 15 yaş üstü otistik çocukların çalışıp para kazanabileceği merkezin haziran ayında hizmete geçirilmesi planlanıyor.

İğne ve Çuvaldız :
Bakan, yazar ve federasyondan destek var , futbolcular kendileri için önemli olan konuda sessiz . Sonra da çıkıp ağlıyorlar ... Futbolcu sendikaları
konusunda ki gündemden .
Derleyen ve yorumlayan : Atlantisli Aylak

Kalbura Takılanlar - 3 -

Dava - Mahkeme , Trabzon’da, korku ve panik yaratacak şekilde ateş etmek suçundan yargılanan kişiye, “1 yıl süreyle içki içmekten, içkili yerlere gitmekten, içki satın almaktan men” cezası verildi.
Satılık TV programı ? : İngiltere’de 1998 yılında yayımlanmaya başlayan ve orjinal ismi ‘Who Wants to Be A Millionaire?’ olan program, bugüne dek 103’ten fazla ülkede ekranlara taşındı. Programa 50 milyon sterlin, yani yaklaşık 87 milyon dolar değer biçiliyor.
Çocuklara Çip Takıp Takip sistemi : Garip gibi gelse de , çocukların başına gelenleri duyunca onaylamamak mümkün değil : ( Basından alıntı ) : İtalya’da 18 aylık Tommaso Onofri’nin kaçırıldıktan hemen sonra hunharca öldürülmesi üzerine çocuklara çip takılması gündeme getirildi.

Hindistan'da kadın olmak:The Times of India gazetesinin haberine göre, Rajastan eyaletindeki okullarda 14 yaşındaki öğrencilere okutulan kitapta, eşeklerin daha az şikayet ettikleri ve "sahiplerine" daha sadık oldukları için ev kadınlarından daha iyi yoldaş oldukları savunuldu. Kitapta, "Eşek bir ev kadını gibidir... Aslında eşek biraz daha iyidir. Çünkü ev kadını bazen şikayet eder ve ailesinin evine gider. Bir eşeği sahibine vefasızlık yaparken göremezsiniz “ diye yazıyormuş . ( Yorum : Şimdi buna ne demek lazım , adil bir dünya hayallarimizle Tomas More’yi selamlayalım ve geçelim .

Unutulmayanlar - Can Bartu

Kaynak Kişi : Erol Evirgen ( Byfuss'un babası oluyor kendileri , saygılarımı sunarım .)
Erol amaca anlatmaya devam ederse bu gerçek hikayelerin devamını getirmek istiyorum.
Derleyen Yazan : Ben

İntikam
- 1966 Dünya Kupası elemelerinde aynı gurupta yer alan iki takım Türkiye ve Portekiz Ankara'da karşı karşıya gelecekler . Portekiz Milli Takımında futbol efsanelerinden Eusebio da yer alıyor . Yine takımın 10 numarası ve kaptanı Coluna çok çok teknik ve iyi bir futbolcu ... Türk Milli takımı'da en güçlü kadrolarından birine sahip . Bu maç için Ankara'da yer yerinden oynuyor , stadyumun kapıları saatler öncesinden kapanıyor , mahşeri bir kalabalık ve çoşku ile maç başlıyor . Türk Milli takımıda bu dönem için güçlü ve önemli kadrolardan birine sahip , bu maç için Can Bartu Lazio'dan Metin Oktay Palermo'dan ( Almanya'dan gelen Bir oyuncu daha vardı ? Shutturtgart da öynayan Özcan olabilir ) geliyorlar. Maç çekişme içinde devam ediyor, bir serbest vuruş kazanıyor Portekiz topun gerisine efsane Eusebio geçiyor tüm gözler sahaya odaklandığı halde topun gol olduğunu ancak ağlara dolandığında anlayabiliyoruz , işte öylesine süratle vurulun bir top . Maç son derece çekişmeli geçiyor . Bir ara Portekizin 10 Numarası ve kaptanı ortasahanın beyni Coluna ( ki son derece teknik ve yetenekli bir oyuncu ) bizim ortasahada karşılıklı oynadığı GS'li ( isim daha sonra yazılacak ) oyuncuya bir çalım atıp topu bacak arasında geçiriyor, bununla da yetinmeyip dönüp aynı haraketi birkez daha yapıyor ve oyuncu çaresizce ve büyük bir üzüntü ile olduğu yerinde kalakalıyor . Bu bir futbolcu için nedense herzaman küçük düşürücü bir hareket olarak algılanır . Arkadaşının bu üzüntüsünü ve çaresizliğini farkeden Can Bartu maç oynanırken bir yandandan ... arkadaşına işaretlerle yerlerinin değişmelerini isteyen haraket yapar ve Can Bartu ilerleyen dakikalarda Coluna'nın karşısındadır , maç tüm hızıyla devam etmektedir ve nihayet top Can Bartu'nun ayağındadır ve Coluna'da karşısındadır , Can Bartu topu Coluna^nın bacakarasından bir geçirir , yetmez tekrar döner karşısına alır birdaha haraketini yapar buda yetmez tam 3. defa aynı oyuncuya bacak arası haraketini yapar . Tirübünler yıkılır , oyuncu mutludur ... Maçın ilerleyen dakikalarında Türkiye Eusebio'nun gol bulduğu noktandan serbest vuruş kazanır topun başında Can Bartu vardır . Vuruşu yapar, top süzülerek kaleye doğru gider , gider ,gider ve büyük bir şanssızlık, direğe çarpar ve gol olmaz . 1966 Dünya kupasında bu Portekiz kupaya damgasını vuracak 3. olacak , Eusebio 9 golle turnuvanın gol krallığını alacaktır . Bu maç Ankara'da 1-0 ile Portekiz'in olacaktır . Ama Can Bartu belleğimize unutulmaz anılar kazıyacaktır...

Ronaldinho da kimmiş ?
-1950'li yıllar . O yıllarda nedendir bilimez FB her yıl hazırlık maçı yapmak için mutlaka Adana'ya gelirdi . Yine öyle sıcak bir gün , soyunma odaları okadar sıcak ki takımlar taktikleri bile saha kenarında alıyorlar hocalarından , Teknik direktör Molnar toplanmış takıma yapmaları gerekenleri anlatıyor , Takımda Lefter gibi bir efsanede var , bu arada Molnar konuşurken takımdan bir çocuk topu alıp yanlarından ayrılıp bir kaleye doğru yöneliyor ceza sahası çizgisi üzerine topu koyuyor bütün tirübünler gayri ihtiyarı " ne yapıyor bu adam , ya da ne yapacak diye bakıyorlar " Molnar biryandan anlatmaya devam ediyor .... Adam topu ceza sahası çizgisi üzerine koyuyor geriliyor ve topa vuruyor top gidip üst direğe vurup dönüyor adam dönen topu gögsüyle istop ediyor ve vole ile topu ağlara gönderiyor , şaşkın bakışlar arasında topu alıp aynı yere yeniden dikiyor gelip yeniden vuruyor top yeniden üst direkte patlayıp geri geliyor ve gelen top göğüste istop edilip voleyle ağlara gönderiliyor , tirübünlerde bir yanda büyük bir uğultu ve şaşkınık , birkısım taraftar " şans, tesadüf diye yarım ağızla konuşuyor " ... Adam yavaşça topu alıyor birkez daha çizgi üzerine koyuyor yine gelip vuruyor top yine aynı yerden direkte patlıyor dönen top yine göğüs istobu ile durdurulup vole ile ağlara gönderiliyor .... Tirübünler kopuyor , çılgınca bir alkış . Bu adam o yıllarda basketbol oynarken Fikret Arıcan'ın teşvikiyle fotbol sahalarına Fenerbahçe'ye ve türk futboluna kazandırılmış benim için gelmiş geçmiş en büyük Türk futbolcusu CAN BARTU'dur ...
( İstanbulspor maçında kale direklerinden birinin 5cm. kısa olduğunu firikik çalışırken tespit edebilen efsane adam Pier Van Hooijdonk'u da saygıyla anarken ...)

NOT: fotoğrafta Metin Oktay'ın jubilesinde , Can Bartu GS, Metin Oktay FB forması ile . Metin Oktay'ı da saygıyla anıyoruz .

Çarşamba, Nisan 05, 2006

Reklamlar ve Gerçek Hayat Aynı Karede !

Bu fotoğrafın düşündürdükleri : " Bu resimlerden hergün 3-5 tane alırız internetten ya da görürüz gazete köşelerinde . Görsek ne olacak ki ! Kimin umrunda ki ! Nezaman ki acı ve sefalet başımız gelir ancak ozaman anlarız o babanın gülümseyemeyen suratını ... Alıştırılıyoruz hatta alıştırıldık herşeye ! Artık herşeyi normal görme ve kabullenmeye şartlandık , bu hani görülen bir kabusta çığlık atmak uyanmak istersiniz de yapamazsınız ya o durum gibi birşey , ancak bir fark var bu yaşadığımız kabus değil gerçek ve sabah uyansak da uyanmasak da hiç geçmiyor ! Herşeyi TV dizisi gibi alıştırılımış insanlarız biz , patlayan bombalar da , açlıktan ölenler de bize ancak bir dizi ya da sinema filmi kadar yakın !!! Kabustan uyanmak için yapacak birşeyler vardır mutlaka ! Buna da önce "yalnızca kendinizi kurtarma ve düzlüğe çıkma" fikrinden uzaklaşarak başlayabilirsiniz , başlayabiliriz ..."
Atlantisli Aylak

Tehlikenin farkında mısınız ?

Salı, Nisan 04, 2006

Byfuss NBA Nisan ayı programı

Aylaklar

3 Nisan Pazartesi
L.A. Clippers @ Sacramento (NBA TV) 04.00
5 Nisan Çarşamba
San Antonio @ Utah (NBA TV) 04.00
6 Nisan Perşembe
Houston @ Portland (NBA TV) 05.00
7 Nisan Cuma
L.A. Lakers @ Denver (NBA TV) 05.30
8 Nisan Cumartesi
Detroit @ Orlando (NBA TV) 02.00
Dallas @ San Antonio (NTV) 03.00
9 Nisan Pazar
NO/Okla. City @ Dallas (NBA TV) 03.30
10 Nisan Pazartesi
Phoenix @ Seattle (NBA TV) 04.00
11 Nisan Salı
Dallas @ L.A. Clippers (NBA TV) 05.30
12 Nisan Çarşamba
Minnesota @ Memphis (NBA TV) 03.00
13 Nisan Perşembe
Denver @ Utah (NBA TV) 04.00
14 Nisan Cuma New York @ Cleveland (NBA TV) 03.00
15 Nisan Cumartesi
Philadelphia @ Miami (NBA TV) 02.30
16 Nisan Pazar Philadelphia @ Orlando (NTV) 02.00
Indiana @ Charlotte (NBA TV) 02.30
18 Nisan Salı
Boston @ New Jersey (NBA TV) 03.00
19 Nisan Çarşamba
Utah @ San Antonio (NBA TV) 03.30
20 Nisan Perşembe
Milwaukee @ Washington (NBA TV) 02.00
21 Nisan Cuma
Memphis @ Minnesota (NBA TV) 03.00